Atatürk Spor Salonu tıklım tıklım dolardı. Altan Kutucu, Deniz Dalgıç, Erdal Koşan, Rüçhan Tamsöz, Bülent Kocabıyık, Fahrettin Gözet, Alper Toker, Altar Tunçkol ve daha niceleri Bursa’nın buluşma noktası olan Atatürk Spor Salonunun kalabalıktan havasız kalan salonunda sihirli bir ambiyansta müthiş maçlar oynarlardı.
Erkek Lisesinin efsane Müdürü İlhan Doğan’ın maç günleri okulu tatil ettiğini bilirim. Maksem caddesinden tüm okul salona doğru yola çıktığımızda başlardı tezahüratlar. Salona girmeden dışarıda derenin yanına sıralı tükürük köftecileri ilk durağımızdı. Tabi salonda satılan Alaska Frigo ve duble kaşarlı tostları hiç söylemeyeyim. Bir nesil o tostlarla doyurdu karnını.
Biz o salonlarda Calvin’leri Dawkins’leri bile bu kadar heyecanla seyretmezken, Lise takımı (şu anda neredeyse bitmiş bir organizasyon) Maçlarına olan ilgi gerçekten kelimelerle anlatılamaz. Daha 18 yaşına gelmemiş oyuncuların Süper Lig oyuncusu gibi bir maça çıkması o dönem Basketbolun seviyesini de ortaya koymaktadır. Zaten ısrarla Bursa Basketbolunun bir dönem altın çağıydı dememizin sebebi de bu.
Oyuncusundan Koç’larına, Hakeminden seyircisine başka bir dönemdi, 80’ler. Lise maçlarında birbirlerine rakip olanlar Kulüp takımlarında da aynı rekabeti yaşıyorlar ve genelde Milli Takım kadrosunu hep Bursalı basketbolcular dolduruyordu.
80’lerde Bursa Anadolu Lisesinin Dünya Şampiyonluğu ünvanını aldığını, Bursa Kız Lisesinin, bursa Erkek Lisesinin ve tabi Bursa Anadolu Lisesini Türkiye Şampiyonalarında hep zirvede olduğunu da belirtmek gerekir. Hatta Bursa Kız Lisesinin Esra Kırımlı, Gülperi Ağırbaş, İlknur Savaşkan, Nedime Balcıkardeşler, Figen Asım gibi oyuncuları ile Süper Lige kadar uzanan yolculuğunu büyük bir başarı hikayesi olarak anmamız gerekir. Ne takımdı. O nesilden sonra birkaç dönem daha dayandılar ama Bursa’da uzun süredir Bayan Basketbol Takımı dahi yok artık. Tamamen amatör ruhla yaşanan bu başarılara özlem duymamak mümkün mü…
Aynı tarihlerde Bursa basketbolu hakem olarak da bambaşka seviyedeydi. A klasmanında en az 4-5 hakemimiz muhakkak olurdu. İl temsilcimiz olan Saruhan Megrel, tam bir basketbol ajanıydı. Hala maçlara geldiğinde tecrübeli hakemlerin yanına gelip saygılarını sunduğu bir isim.
Bursa Basketbolunun lokomotifi o zamanlar Tofaş SAS ve Oyak Renault’du. Mako, DSİ Nilüferspor, Bursa Belediyespor, Merinos, Bursa’nın altyapı gücüydüler. Bu kulüplerimizde yetişen o kadar büyük değerler var ki. Özümüze biraz dönsek bambaşka bir seviyeye geleceğimizi söylemek hiç de hayal olmayacak.
Şu anda Aydın Efeler Belediye Başkanlığı yapan çok değerli dostum Av.Mehmet Fatih Atay, efsane Başkan İlhan Cavcav yönetiminin vazgeçilmez Genel Sekreteri olarak görev yaptığı dönemde Bursa’ya Gençlerbirliği maçına gelmişti. Atatürk Stadının karşısında Gazeteciler Cemiyeti Lokalinde sohbet ederken, “…Özgen’cim, siz Bursa olarak çok şanslısınız. Gençlere bakıyorum hepsi sırım gibi çocuklar. Balkanlardan gelen göçmen nüfus fizik olarak spora çok yatkın. Hangi sporu yaparsa yapsınlar, bu gençlere yakışıyor, yetenek sizlerin genetiğinizde var. Anadolu öyle değil maalesef, biz Ankara’da Mehmet Topuz’u anca buluyoruz, onun da boyu ortada …..” diye espriyle karışık, Bursa’ya hayranlığını anlatmıştı bizlere. Gerçekten biz Bursa olarak şanslıyız. Harika bir genetiğimiz var. Biraz altyapı maçı seyrederseniz, bu fiziksel üstünlüğümüzü hemen göreceksiniz.
Tabi burada altyapı demişken rahmetli Hayri Koyuncu’ya ayrı bir paragraf açmak gerekir. Bursa Basketbolunun Hayri Abisi, kendini Bursa basketboluna adamış, müthiş bir değerdi. Yetiştirdiği oyuncularla bir ekoldü Hayri Koyuncu. Son döneminde Bursa DSİ Nilüferspor’da vizyonu ile harika bir altyapı kurmuştu. Cem Çağal, Hakan Ağırbaş, Bora Güler, Ümit Yaşar Karslıoğlu, Engin Sungur, Tevfik İlhan hep, Hayri Ağabeyin kurduğu bu organizasyonun devamıydılar. Çok da başarılı oldular. Başkan Erdem Saker’in vizyonu ile DSİ Nilüferspor tüm diğer spor branşlarında olduğu gibi Basketbolda da harika iş çıkardı.
Tofaş ve Renault’da Atilla Çakmak, İsmail Uyanık, İsmail Beleş, Mete Babaoğlu, rahmetli Fevzi Toker, muhtemelen ismini zikretmediğim daha nice Basketbol emekçileri bambaşka bir basketbol iklimi oluşturmuşlardı.
O dönemlere dönmek, hatta daha iyilerini başaracak bir dönem geliyor. Bu rüzgarı Frutti Extra Bursaspor’daki alt yapı gelişmeleri başlattı. Oluşacak rekabet ortamı altyapı maçlarını Bursa Erkek Lisesi, Bursa Anadolu Lisesi rekabetine benzer tadından yenmez hale getirecek, bundan da Bursa Basketbolu en büyük faydayı sağlayacaktır.
İl temsilcimiz Sevgili Can Atsüren’e de seslenmek istiyorum. Bu rekabet sadece kulüpler arasında kalmasın, gerekirse İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile irtibatta olmak suretiyle, Okullararası maçları da rekabetçi bir ortam oluşacak şekilde organize etmek suretiyle, 80’lere döndürelim, göreceksiniz Bursa Basketbolu kazanacak.
Bizler yıkılan Atatürk Spor Salonunu özlemle anan nesil olarak, Salonu yıkıldığı gibi yeniden inşa etmeye gücümüz olmasa da o salonun ruhunu bugünlere taşıyacağımıza inanıyoruz.