Bursaspor Keçiörengücü deplasmanından mağlubiyet ile döndü. Mağlubiyetten ziyade oyunun ümit vermemesi o kadar içimi yaraladı ki...
Maç önü yayınında da aslında belirtmiştim. Deplasmandan alınacak puanlar bizim için ekstra olacak. Asıl kazanmamız gereken maçlar net olarak belli. Kocaelispor, Gençlerbirliği, Denizlispor, Ümraniyespor ve Menemen maçlarını kazanırsan ligde kalırsın.
Peki bu maçları kazanabilecek bir kadro var mı? Bu soruyu sizler cevaplayın...
Osmanlı devleti çökerken, bir deyim ortaya çıktı. “Hasta Adam”.
Bu deyimi ilk defa Rus İmparatoru I. Nikolay Osmanlı’ya “Hasta adam” yakıştırması yapıyordu. Zira sebebi ise çok açık ve netti. Savaşırken kaybedilen topraklar, Osmanlı’nın eski gücünde olmaması bu tabirin ne kadar da doğru olduğunu gösteriyordu.
Bursaspor’un da rakipleri yeşil-beyazlı takım ile karşı karşıya gelmeden aynı tabiri kullanıyor. Zira haklılarda...
Osmanlı’yı nasıl iç isyanlar, teknoloji yakalayamaması, devleti yönetenlerin zevk ve sefa içinde olması bu tabir için Nikolay’a ilham olduysa, Bursaspor için de durum çok benzer.
Bursaspor’da yönetenlerin takım menfaatlerini bırakıp şahsi menfaatlerine düşmesi, futbolda yeniliği yakalayamaması, kulübü menajerlerin kıskacına bırakmaları, şahsi menfaatler için takım menfaatlerini unutanların sayısının çok olması Bursaspor’u günümüzün “Hasta adamı” yapıyor.
Yok mudur bunun bir ilacı? Yok mudur bir geri dönüş?
Osmanlı’dan örneklerle ilerlemeye devam edelim. Devlet çökmeden önce Tanzimat ve Islahat fermanları ile devletin sürebilmesi için ellerinden geleni yaptılar.
Lakin olmadı. Milliyetçilik akımının güçlenmesi ile azınlıklar ile mücadele edilemedi. Koskoca cihan imparatorluğu çöktü.
Çökmesi de gerekiyordu. Zira imparatorluklar devri bitmiş ve çok uluslu devletler için son gelmişti. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarıyla birlikte Türkiye Cumhuriyeti ortaya çıktı.
Gelelim Bursaspor’a...
Yeşil-beyazlı kulüp tarihinin en acılı, en sancılı dönemini geçiriyor.
1 milyarı aşmış borç ile kulüp ayakta kalmaya çalışırken futbolcular bu takıma yardım etmek yerine köstek olmaya devam ediyor.
Futbolcuların her maç öncesi paralarını istedikleri kulağımıza geliyor, mevcut yönetim de her maç öncesi en azından maç başı alacaklarını futbolcuların hesaplarına geçiriyormuş.
Oyunculara da kızamıyoruz çünkü bu mesleği para için yapıyorlar. Duygusal bakmak yerine realist bakarsak her şeyi net olarak göreceğiz.
Futbolcuların mücadelesine suç atabilirsiniz ama bu durumun buraya gelmesine sebep eski yönetimdir. Bu futbolculara bu sözleşmeleri yapan, paralarını ödemeyen, Emirhan’ı, İsmail’i, Cüneyt’i, Aykut’u bedavaya yollayan, Kerem, Batuhan ve Taha’yı salı pazarında Trabzonspor’a satan eski yönetimdir.
HEDEF KOCAELİ
Bursaspor 10 Nisan Cumartesi günü çok önemli bir maça çıkacak. Kocaelispor ile ölüm kalım maçı oynayacağız. Bu maçı kaybettiğimiz takdirde maalesef geri dönülmesi imkansız bir yola gireceğiz. Ligin ilk yarısında Bursa’ya ve Bursaspor’a edilen küfürleri çok net hatırlıyorum. Bu maç için uzun süredir tribüne gelmeyen herkesin stadyumda olması gerekiyor.
Bursaspor tribünlerinde öğrendiğim çok güzel bir şey var. 2017’de kümede kaldığımız Trabzonspor maçına taraftar olarak giderken ‘Bir cenaze varsa onu birlikte kaldırırız’ anlayışıyla Karadeniz’e 2 bin kişi gitmiştik.
Bursaspor’un öldüğünü, geri dönülmez bir yola girildiğini düşünen ve pek çok şeye kızıp kendini geri çeken yeşil-beyazlı armaya sevdalı çok güzel insanlar var.
Çok değerli abilerim, kardeşlerim, arkadaşlarım. Kocaelispor maçını kaybedersek ortada bir cenaze olacak. Bu cenazeyi hep birlikte kaldırmak için 10 Nisan’da Bitci Timsah Park’ta görüşmek dileğiyle...