Seçköylü ünlü ressam İbrahim Balaban’ın hemşehrisi olan Öztan, 50 yıldır Bursa’nın tarihî cumbalı evlerini tuvale taşıdığını ve yaptığı birçok tablonun yurtiçi ve yurtdışında koleksiyon sahipleri tarafından satın alındığını belirtti.
"Ben 1955 Bursa doğumluyum. Resim yapmaya ilkokulda başladım. İlk resim kabiliyetimi ilkokul öğretmenim keşfetti. Ressam İbrahim Balaban’ın köylüsü olduğum için, onun çalışmalarını yakından görmüştüm. Bu yüzden küçük yaşlarda içimde resme karşı büyük bir sevgi ve aşk başladı. İlk başlarda amatörce ve kopya resimler yaparak resme başladım.
Daha sonra ise, zamanla kaybolan Bursa’nın tarihî evleri dikkatimi çekti. Bu evler niye kaybolsun? Bu evleri çizmem bir tarihî belge olur diye düşündüm ve o evlerin resmini yapmaya başladım. Sevdiğim sokakları ve Bursa’nın tarihî cumbalı evlerini çizmeye başladım."
Bursa’nın yarım asır önceki eski ve şirin evlerini çok gördüğünü, bunların bir bir yok olduğuna üzülerek şahit olduğunu anlatan Rafet Öztan, "Tarihî eserlerin yanı sıra sivil mimarî örneği bu yapılara resmetmeye yöneldim. Cumalıkızık’ta ve şehir merkezinde, Bursa’mızın eski görüntülerini resmederek sergilemeye başladım.
İlk sergimi 1982 yılında Bursalı ressam arkadaşlarımla birlikte Eğitim Enstitüsünde açtım. Daha sonra İzmir’de, Ankara’da, Bursa’da ve İstanbul’da olmak üzere bir çok kişisel sergim oldu. Bu benim on beşinci kişisel sergim. Son dönemlerde ise soyut diyebileceğimiz modern çalışmalara yöneldim. Sanatın sonu yok. Ben de gündemi takip ederek ilgimi çeken konuları, modern olsun, soyut olsun, çalışmaya devam ediyorum. Bu sergim bir hafta boyunca sürecek ve 3 Aralıkta sonlanacak. Herkesi Ördekli Kültür Merkezine bekliyorum.’’