Sinema

"Orman Okulu"

Abone Ol

Bursa'da, evli ve 2 çocuk babası Ahmet Abi, özel okullarda 3 yıl öğretmenlik, 7 yıl da yöneticilik yaptı. Abi, büyük çocuğu liseden mezun olunca, küçük çocuğunu sınıf ortamından uzak, doğada eğitim görebileceği bir okulda okutmak istedi. Aradığı kriterlerde okul bulamayan Abi, arayışını sürdürdü. Danıştığı meslek büyüklerinden aradığı kriterlerde okul bulamayacağını öğrenince de kendi okulunu kurmaya karar verdi.

3 ÜLKE GEZDİ Hollanda, Finlandiya ve Hindistan'a giderek, buradaki okulları inceleyen Abi, öğrencilerin orman içerisinde eğitim gördüğü 'orman okulu' modelini öğrendi. Abi, Nilüfer ilçesi Gümüştepe Mahallesi'nde de okulunu kurdu. Abi’nin anaokulu olarak kurduğu okul, 13 öğrenciyle birlikte 2020-2021 eğitim öğretim yılında eğitime başladı. İlerleyen zamanlarda ilkokul, ortaokul ve lise olarak orman okulu modelini devam ettireceğini söyleyen Abi, çocukların doğada daha iyi eğitim aldığını, kendilerini daha iyi geliştirdiğini belirtti.

'FARKLI OKULLAR İNCELEDİM' Okul hakkında fikir sahibi olmak için 3 ülke gezdiğini anlatan Abi, "Yaptığım araştırmalarda, Kuzey Avrupa ve Amerika'da 3 binin üzerinde orman okulu olduğunu fark ettim. Orman okulunda beni en çok çeken sınıf dışı eğitim olmasıydı. Çocuklar, zamanının yüzde 90'ını sınıf dışında geçiriyor. Önce öğlene kadar ormana gidiyorlar. Öğleden sonra da bahçeyi kullanıyorlar. Bina içerisinde çok az duruyorlar. Ben de bu modeli Türkiye'ye getirmek istedim. Bunun için önce Hollanda'ya gittim. Oradaki okulları inceledim. Daha sonra Finlandiya'ya gittim. Burada da orman okullarını inceledim. Son olarak Hindistan'a gittim. Bağımsız okulları inceledim. Bu okullarda dikkatimi çeken şey, çocukların fikirlerinin ön planda olmasıydı. Çok değer verilmesi, çocukların bir birey olarak görülmesiydi. Bu beni çok etkiledi. Model olarak bunu almayı düşündüm. Biz orman okulu olarak yola çıktık ama temelimizde demokratik unsurlar da var" dedi.

'KENDİLERİNİ GELİŞTİRMESİNİ SAĞLIYOR' Arazi koşullarının çocukları zorladığını fakat gelişimlerini olumlu yönde etkilediğini belirten Abi, "Orman okulunu kurmaya karar verdiğim zaman Bursa'da birkaç yer baktım. Kendi yerlerim var ama bu arazilerin okul için uygun olmadığını öğrendim. Biyolojik çeşitliliğin az olduğu söylendi. Misi köyündeki dere yatağını ve çevresini danışmanımız çok uygun buldu. Biraz sarp olduğu için çocuklar zorlanıyor ama bu zorluk çocukların kendilerini daha iyi geliştirmesini, özellikle kinetik olarak geliştirmesini sağlıyor" diye konuştu.

'ÇOCUKLAR DOĞADA DİRENÇ KAZANIYOR' Çocuğunu okula kayıt yaptırmak isteyen velilerin önce tedirgin olduğunu, daha sonra alıştığını kaydeden Abi, "Orman okuluna bir veli çocuğunu neden vermeli? Burada tabi ki de risk var. Orman pedagojisinin temelinde risk vardır. Burada elbette küçük riskler var. Veliler, 'Ağaca çıktığında düşmez mi, kayaya tırmandığında kaymaz mı?' diyor. Tabi ki küçük yaralanmalarla neticelenecek olaylar olabilir. Soğuk havalarda biz de dışarı çıkıp evlere gelmiyorduk. Hastalanıp iyileşiyorduk ama bir direnç meydana geliyordu. Burada en önemli şey direnci çocukların doğada alması. Çocuklar kendi riskini bilir. Çocuk bir kayada ne kadar yükseğe çıkacağını çok iyi bilir. Bir ağaçta ne kadar yüksekliğe çıkacağını çok iyi bilir. Nereden inebileceğini bilir ama bir çılgınlık yapmaya kalktığı zaman öğretmenlerimiz zaten müdahale ediyor. Ama onların gelişimi için bir alan bırakıyor" ifadelerini kullandı.

'DOĞAYI KEŞFEDİYORLAR' Çocukların serbest zamanda doğayı keşfettiğini belirten Abi şunları söyledi; "Çocuklar burada serbest kalıyorlar. Bu zamanda hem birbirleriyle olan ilişkilerini geliştiriyorlar hem de etrafı keşfediyorlar. Doğayı keşfediyorlar. Keşif sürecini biz çok önemsiyoruz. Yetişkinlerin görmediği birçok doğa parçasını keşfediyorlar. Öğrenme süreci de burada başlıyor. Çocuklar, öğretmenlerine ve birbirlerine soru sorarak varlıkların, doğa parçalarının, gördüklerinin ne olduğunu anlamaya çalışıyorlar. Öğretmenlerimiz onlara rehberlik yapan öğretmenler."