Euroleague ve dolayısı ile Eurocup’taki hakemlerin bu sezon çok fazla göze batan hatalarını konuşuyorduk geçen gün duayen hakemlerden Suat Yahyabeyoğlu ile. Biraz da haddim olmadan Bursa’nın gruptaki son maçını yönetecek hakemlerden Vasili Tsaroucha için “… Suat Ağabey, şimdi cinsiyet ayrımı yapıyor diyeceksin ama bu kadın Bursa’da ne zaman maç yönetse aynı şey oluyor hep, maçın önüne geçiyor. Gerçekten felaket maç yönetiyor, taraflı demiyorum, kötü maç yönetilyor diyorum…” dedim. Son dönemlerde özellikle Veteran Turnuvalarının aranan ismi Suat Ağabey, “…Çok haklısın, dikkat çekecek derecede kötü maç yönetiyor, tespitine tamamen katılıyorum…” dedi bana. Bu sohbeti, maçtan önce yaptık Suat Ağabeyle.
Bu yazımda, Vasili Ablamız, beni çok kötü yanılttı demek çok isterdim. Yine çok kötü bir maç yönetti. Zaten o kadar tecrübesiz ki ablamız, düdük çaldıktan sonra kararını hareketleri ile açıklarken bile heyecandan hata yapıyor. Ayrıca maçın baş hakemi Benjamin Jimenez ve 1.yardımcı hakem Marcin Kowalski maalesef Vasili’den çok daha vahim çıkınca maçın sonucunu da ekleyen bir hakem performansı çıktı ortaya.
Az bir şey basketbol oynayan herkesin rahatlıkla anlayabileceği birkaç pozisyon o kadar hatalı kararlar verdiler ki, basketbol oynamayanlara Hakemlik yapmayı da yasaklayacaksın dedirttiler ve saç baş yoldurttular tüm seyirciye. Hele maçın son saniyesinde Dudzinski’nin sayılmayan üçlüğünü rakip takım oyuncusunun dışarıda topa müdahale ettiği bahanesi ile (üçlük girdikten sonra çalınan düdükle) iptal kararı, maçın sonucunu belirleyen hakem hatası idi. Hakemler maçın sonucunu da etkilemeye niyet ettiklerinde artık basketbol spor olmaktan çıkıyor.
Futbolda hakem konuşulunca kızanlardandım, yapma be Özgen’im, aynı şeyi yapmaya mı başladın diyorum kendime. Ancak bu bir gerçek maalesef. Euroleague’de Eurocup’da hakemler kötüniyetli hatalar yapıyorlar. Maçların sonuçlarına açıkça etki ediyorlar. Kimsenin sesi çıkmıyor. Sesi çıkanı da hemen birileri bastırıyor zaten. Geçen İstanbul’da Efes-Barca maçında rakip Koç Saras Jasikevicius’a çalınamayan teknik faulün Ergin Ataman’a hemen çalınması gibi, Euroleague’in son şampiyonu bir takımın koçunu bile anında susturan bir düzen var maalesef. Bu sene, bir diğer Euroleague şampiyonu Fenerbahçe Beko’yu da Panathinakos deplasmanında bu şekilde Hakemlerin garip teknik faul kararları ile mağlup ettiler. Garip bir düzen gerçekten…
Geçen hafta Barcelona Fenerbahçe maçını çıplak gözle seyretmek nasip oldu. Maçta tarafsız olarak maçı seyreden basketbolsever olarak bizleri en fazla rahatsız eden durum, hakemlerce iyice şımartıldığı anlaşılan Jasikevicius’un her pozisyondaki rahatsız edici itirazlarına maçın sonuna kadar ses çıkaramayan bir hakem üçlüsünün varlığı idi. Hakemler öyle ince ve kötüniyetli düdükler çalıyorlar ki, maçın önüne her zaman rahatlıkla geçiyorlar. Bu tip maçları kazanabilmek için, çok daha üstün bir oyun oynamak gerekiyor. Aksi taktirde galip gelebilmek mümkün değil.
Fenerbahçe’nin ünlü Berlin finalinde CSKA ya yem edilmesi gibi, bu sezon bir çok maçta Madrid’in ve Barcelona’nın korunması gibi bir büyük bir tiyatro bu hakemlerce yaşatılanlar. Dediğim gibi sesini çıkaranın da hemen üzerine çöküyorlar.
Avrupa öyle de Türkiye farklı mı? Tabi ki değil. Maçlara etki eden bir çok hatalı karar var maalesef. Geçen sezon artık Hidayet Başkanı hedef alan noktalara geldi eleştiriler. Neyse ki, seçim oldu da, biraz duruldu. Ama maçlarda çok ciddi hakem hataları oluyor. Türkiye’nin Barcelonası gibi takımlar var herkesin bildiği, bir şekilde korunuyorlar. Basketbolu biraz bilenlere sorarsanız, size bu korunmanın artık gizli kapaklı da yapılmadığını anlatacaklardır.
Dünya’daki hakem düzeninde sorun varken, biz sadece Türkiye’yi düzeltebilir miyiz. Mümkün tabi, neden olmasın deriz belki ama, mevcut düzende, bu imkansız gibi. Basketbolun içindeki herkesin çözüm önerileri vardır mutlaka. Hidayet Başkan basketbolun içinden gelen biri olarak bu işi en iyi bilenlerden biri.
Vasili ablamız ve işbirlikçileri nasıl birileri tarafından görmezden geliniyorsa, Türkiye’de abla ve abilerimiz var, aynı gözler onları da hiç görmüyor. Hem de her maç canlı yayınlanırken.
Hakemlik konusunu haddimiz olmadan biraz açtık belki ama, en azından bağımsız platformlar olarak biz de bunları söylemesek, kimse söyleyemeyecek, en azından hakemlerden en çok çeken camianın bir üyesi olarak bu tespitlerimiz kayda geçmiş oldu.
Frutti Extra Bursaspor tarafına dönersek, dün akşam gerçekten kötü bir performans vardı sahada. Koç Alimpijeviç elindeki dar rotasyonla bir çok kombinasyon denedi, ama bir türlü takım alışılan tempoyu bulamadı. Zaten oynanan oyunda mutsuzluğu yüzüne yansıdı. Tami bir Koç takımı olan Frutti Extra Bursaspor, Koç’un tüm müdahalelerine rağmen maçın sonuna kadar bir türlü kendine gelemedi. Kısa sürede çok sayıda deplasmana giden, bir çok önemli maçı dar rotasyonla geçen takım hem yorgun hem de şansızdı. Tüm bu kötü tabloya rağmen, maçın sonunda kazanacak hamleler de yapıldı ama bu kez de Hakemler izin vermedi.
Seyirci ise yine müthişti. Mücadeleyi her zaman onurlandıran taraftar, neredeyse en formsuz maçını oynayan takımının gösterdiği mücadeleyi yine de ödüllendirdi. Takımını alkışlarla uğurladı.
Çak garip gerçekten, formsuz durum, bir anlamda kötü oyun ve mağlubiyete rağmen herkes takımı ile gurur duyuyordu dün akşam.
Genelde maçları alıp götüren isimler Andrews, Needham, Hayes oldukça formsuzdular. Birkan Batuk uzun süreden sonra Koç’undan şans buldu, ama şansı iyi kullandı diyemeyiz. Onuralp son zamanların en tutuk maçını oynadı. Yeni transfer Holland’ın yokluğu da hissedildi.
Metin Türel, bildiğimiz gibiydi. Metin için şunu söylemek lazım sanırım, daha fazla şut antrenmanı yapmalı ve artık o boş şutları sokmaya başlamalı. Bir de savunma da aksıyor sanki. Bu hali ile seneye bu kadroda yer bulması zorlaşıyor bence Metin’in.
Ancak, sezon başı kadroda yer bulması zor denilen Ömer Tutku Al, dün akşamın tartışmasız gözbebeği idi. Müthiş mücadele etti. Çok zor şutları soktu. Takıma enerji getirdi. Aslında dün akşamın en büyük kazanımıydı. İnşallah hep aynı enerji ile sahada yerini alır. Tam da ihtiyacımız olan bir yedek olduğunu gösterdi.
Bu akşam Reyer Venezia lider Gran Canaria ile deplasmanda oynayacak. Bu maçın favorisi Gran Canaria maçı kazandığı takdirde, Frutti Extra Bursaspor grubu 6.tamamlayacak ve diğer grubun üçüncüsü ile karşılaşacak. Bu takım da muhtemelen Fransız ekibi Levallois Metropolitans olacak. Fransız ekibinde Crocker gibi tanıdık ve tecrübeli oyuncular var. Ama bir sürpriz gerçekleşip Venezia bu akşam galip gelirse ve Bursaspor grubu 7.tamamlarsa diğer grubun 2. si ile karşılacak ve bu takım muhtemelen Obradoviç’in takımı Partizan olacak. Temennim, bu ikinci ihtimalin gerçekleşmemesi yönündedir.
Kötüniyetli Hakemlerden kurtulacak “iyi oyun” u hedefleyen bir Basketbol diliyorum herkes için…