Bursa’da belediye otobüslerinde 5 yıldır şoförlük yapan Ayşen Acar, hemcinslerine örnek olurken, kadınların istedikleri takdirde her şeyin üstesinden gelebileceğini anlattı.
Bursa Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Toplu Taşıma İşletmeciliği (BURULAŞ) otobüslerinde 5 yıldır şoförlük yapan Ayşen Acar, (45) tutku ile bağlı olduğu mesleğinin zorluklarını anlattı. Kadınların istediklerinde her şeyi başarabileceklerini söyleyen Acar, trafikte araç kullanan kadınların diğer sürücülere kulak asmamaları gerektiğini vurguladı. Çocukken edebiyat öğretmeni olma hayalinin olduğunu daha sonra sarı otobüsleri görünce ilgisinin arttığını da belirten Acar, dünyaya bir daha gelse bu mesleği yapacağını dile getirdi. Mesaisinin olduğu her gün otobüsü ile insanların ulaşımlarını sağlamak için zorlu trafikte direksiyon sallayan Acar, sürücülerin otobüs duraklarına araç park etmemesi ve trafik kurallarına uyması için de uyarıda bulundu.
Bursa’da daha önce şehir içi otobüslerde tek kadın olduğunu şu an bir kişi ile birlikte 2 kadın direksiyon salladıklarının altını çizen Ayşen Acar, “İlkokulda edebiyat öğretmeni olmak istiyordum. Fakat olamadım ve aradan zaman geçti. Yoldan geçen sarı otobüsler, tırlar ilgimi çekti ve heveslendim. Ben sarı otobüs şoförü olacağım dedim ve oldum. Hiç pişmanlık duymadım. Tekrar dünyaya gelsem seçeceğim meslek edebiyat öğretmenliği değil, otobüs şoförlüğü olur. Ne kadar zor olursa olsun, mesleğime aşığım” dedi.
Bir ay sonra görevde 5’inci yılına gireceğini ifade eden Acar, “Yeni işe başladığımda yadırgayanlar, korkanlar bile oldu. Bizde tabu vardır ‘kadından şoför olur mu’ diye. Ama inerken teşekkür ettiler. Sonra alışıldı. Kartlarını okutup yerlerine geçiyorlar. Bazen sohbet edip, arkadaşlıklar bile kurdum. Eşim de otobüs şoförü. İkimiz birbirimizi anladığımız için bir zorluk yaşamıyoruz” diye konuştu.
Direksiyon mesaisi bitince ev mesaisinin başladığını belirten Acar, “Ev, temizlik, yemek mesaisi başlıyor. Eşim ile beraber yapıyoruz. İkimizde aynı meslekte olduğumuz için zorluklarını biliyoruz. Pek zorlanmıyorum. Buradan eşime de teşekkür ediyorum. Benim misafirliklere, güne gitmek gibi pek alışkanlıklarım yok. Benim pek vaktim olmuyor. Eşimle birlikte dışarıya yemeğe çıkabiliyoruz. Bir sorun yaşamadık. Eşimle aynı meslekte olduğumuz için ikimizde benzer şeyleri yaşıyoruz. Bazen evde iş konuşuyoruz ama sonra konuyu değiştiriyoruz” ifadelerini kullandı.
Kısaca yaşadıkları zorluklara da değinen Acar, “Bazen sıcaklarda otobüste bayılan olabiliyor. Benim de bir kez başıma geldi. H-2 hattında çalışırken, tam değişim saatinde bir kadın arka tarafta bayılmış. Yolcular söyledi. Benim de değişim saati olduğu için kadını hastaneye götürdük. Orada gereken yardımı yaptılar, bende başından ayrılmadım. Eşi bana teşekkür etti ve kendisi ile hala görüşüyoruz” dedi.
Kadınların hayatın yer yerinde olduğu gibi trafikte de olduğuna dikkat çeken Acar, “Binsinler arabalarına, korna mı öttürüyorlar, tıkasınlar kulaklarını ve devam etsinler. Kornoya aldırmasınlar ve bizim hayatın her alanında olduğumuzu gösterelim. Buradan tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü de kutluyorum” şeklinde konuştu.