Gıda fiyatlarındaki artışı ‘tencere enflasyonu’ adı altında her ay kamuoyu ile paylaşan BUYSAD, mart ayı gıda enflasyonu rakamlarını açıkladı. BUYSAD Başkanı Coşkun Dönmez, TÜİK’in dün yaptığı açıklamada yıllık enflasyonun yüzde 13.18, aylık enflasyonun yüzde 1,08, gıda enflasyon da yüzde 1,26 olduğunu hatırlatarak, “Ancak hazır yemek sanayicileri olarak sürekli kullandığımız gıda maddeleri üzerinden yaptığımız alımlara göre fiyatlar daha farklı çıkıyor. Yaptığımız hesaplamalara göre, tencere enflasyonu mart ayında bir önceki aya göre yüzde 4,9, ocak ayından itibaren ise yüzde 5,1 arttı. Yani ocaktan marta yüzde 0,2 olan değişim, marttan nisana yaklaşık 10 kat artıp yüzde 4,9 fırlamasının sebebi ramazan ayının çok yaklaşmasıdır. Ne yazık ki, her yıl bu tablo ile karşılaşıyoruz. Önceki yıllardan bildiğimiz gibi, ramazan ayını fırsata çevirmek isteyenler bu yıl da gıda fiyatlarına fazladan zam yaparak haksız kazanç elde ettiler. Bu soruna artık kalıcı bir çözüm bulmalıyız” dedi.
“Plânlı üretim yapmalıyız”
Coşkun Dönmez, Türkiye’nin dünyadaki olumsuzluklardan etkilenmemesi için mutlak surette ziraî faaliyetlerde plânlamaya geçmesi gerektiğini de vurguladı. İç pazarda birçok temel gıda maddesine olan talebin karşılanamadığını böylece gıda ithalatı yapılmak zorunda kalındığını vurgulayan Dönmez, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın çiftçilere üretim planlaması konusunda destek olması ve bu konuda sistemli politikaların uygulanması gerektiğinin altını çizdi. Başkan Dönmez şunları da söyledi:
“Plânlı üretim olmadığı için bir ürünün fiyatı yıldan yıla anormal artışlar gösteriyor. Bunun en yakın örneğini soğanda gördük. Soğan fiyatı 2019’da 8 lirayı gördü. Bu yıl 1,5 lira ile 2,5 lira arasında değişiyor. Neden? Çünkü önceki yıl artan fiyatları gören üretici bu kez soğan ekimine yöneliyor. Ya da ürünü para etmeyen üretici ertesi sene başka ürüne yöneliyor. Bu kez ürün ekimi azalınca o ürünün fiyatı ertesi yıl anormal yükseliyor. Bu tür dalgalanmalar plansız üretimden kaynaklanıyor. Hangi üründen ne kadar ürün ekileceği, talep miktarı, üretim maliyetleri gibi bazı kriterler temel alınarak gerekirse bölgesel planlamalar yapılmalıdır. Bunu yapabilirsek, arz talep fazlalıklarına bağlı fiyat artışları ya da düşüşlerinin önüne geçerek hem üreticiyi, hem tüketiciyi koruyabiliriz.”