Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, “Belediyemiz, küresel iklim değişikliği ve bununla mücadeleyi sürdürebilmek politikasını benimsemiştir. Sera gazının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum faaliyetlerini giderek yoğunlaştırıyoruz. Özellikle Türkiye’de karbon salınımının azaltılmasına yönelik başkanlar sözleşmesine imza atan, ilk on belediyeden bir tanesi Nilüfer Belediyesi olmuştur.

2014 yılında imzalanan başkanlar sözleşmesi kapsamında Nilüfer’de karbon emisyonunun 2030 yılına yüzde 40 oranında azaltılmasını hedefliyoruz. Bütün çabamız daha yaşanılabilir bir Nilüfer için. Bütün Türkiye’de birçok belediye ve yerel girişimler yenilenebilir enerji yatırımlarıyla kablolu salınımını azaltmak ve şehirleri daha yaşanır kılmak için çalışmalar yürütüyor. Troya Çevre Derneği tarafından Nilüfer Belediyesi ve UEDAŞ’ın işbirliğiyle bu yıl beşincisi Bursa’da gerçekleşen yenilenebilir enerji kooperatifleri konferansının bu anlamda faydalı olacağını düşünüyorum. Katkı koyanlara çok teşekkür ediyorum.”

Uludağ Elektrik Dağıtım A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili İsmail Ergüneş, enerji sektörünün büyük bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçtiğini, “Bugün baktığımızda çevre meseleleri, sürdürülebilirlik, bayanın güçlendirilmesi, gençler dünyamızın ülkemizin en önemli meseleleri arasında yer alıyor. Bir değişim içinden geçtiğimiz kesin.

Bu değişim bütün toplumsal sorumluluğu olan aktörlere mesuliyet yüklüyor. Özellikle bizim gibi tüm bölgeye, üretici güçlere bölgenin bütün sosyal, ekonomik yapısına dokunan yapılara daha çok sorumluluk yüklüyor. Biz kurumsal olarak daha sürdürülebilir bir çevre ve aynı zamanda bayanlara destek olmak, gençlerin sorunu ve daha çok istihdamı için çalışıyoruz.

Bunlarla ilgili şirketimizin bir rolü olduğu konusunda şirket yönetimi olarak hemfikiriz. Bu proje gündeme geldiğinde açıkçası biz bundan heyecan duyduk. Biz inanıyoruz ki, eğer çevre sorunları ile baş edeceksek, daha sürdürülebilir bir ekonomi inşa edeceksek bu artık daha paylaşımcı, katılımcı ve daha üretken yapılarla mümkün olabilir.

Bütün meslek odalarının böyle bir yapının altında birleşmesi hem güçlü bir STK inşası anlamında ve bütün tecrübelerin paylaşılarak ortak değerin çoğaltılması anlamında güzel bir örnektir. Dolayısıyla enerjinin tabana yakılarak katılımcılığın arttırabilmesi ve yeşil dönüşüm sağlanması açısında doğru bir adresteyiz. Ben organizasyonu düzenleyen paydaşlara bir enerji profesyoneli olarak şükranlarımı sunuyorum. Bu değişim kaçınılmaz, biz ne kadar çaba sarf edersek o kadar güçlü bir gelecek inşa ederiz.”

Troya Çevre Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Oral Kaya, enerjide kooperatifçiliğin önemine dikkat çekerken, “Enerji kooperatifleri özellikle yerelde yaşayan, belli bir bölgede olan insanların kendi elektrik ihtiyaçlarının kendilerinin karşılayabilmesidir. Bu devlet üzerindeki büyük yükün azaltılmasıdır. Devletin fosil yakıtlara vermiş olduğu enerji üretimin açısından desteğin ortadan kaldırılmasıyla dönüşüm gerektirdiğini gördük.

Enerji kooperatifleri yereldeki ekonomik çok güçlü unsurlarıdır. Çünkü yerelde kuruldukları için o yereldeki hizmet ve çalışmayı etkili şekilde yapabilirler. Avrupa’daki Yenilebilir Enerji Kooperatifleri Birliği geçtiğimiz sene yaptığı araştırmada kıta Avrupası’nda bunun içinde Türkiye, Ukrayna ve doğu Avrupa ülkeleri dahil, 2050 yılında elektrik enerjisinin yüzde 40’ının yenilebilir enerji kaynaklardan değil, topluluk bazlı yani kooperatiflerle enerji üretimini sağlayacağını gösteriyor.

2050 yılında ürettiğimiz elektriğin yüzde 40’ını sahipleri yani tüketiciler üretecektir. Burada özellikle UEDAŞ gibi dağıtım kurumlarına ya da büyük enerji üreticilerine daha büyük sorumluluklar düşmektedir. Daha küçük kapasite ile üretilen enerjinin daha etkin bir şekilde kullanılması için koordinasyon çalışması yapılacak. Yenilebilir enerjinin bu şirketler tarafından uygulanması süreci daha çok önemli kılmaktadır.”

Editör: TE Bilişim