Prof. Dr. Senih Yazgan, şehirle özdeşleşen Bursa siyahı incirinin uluslararası piyasalarda tanınması ve uygun maliyetlerle pazarlanmasının ülke tarımına büyük katkı sağlayacağını bildirdi.
Lezzeti, raf ömrü ve kalitesiyle yurtdışında büyük bir rağbet gören, İngiliz kraliyet ailesinin mutfağına kadar giren Bursa siyah incirinin daha fazla tanıtılması ve uygun maliyetlerle pazarlanması için çalışmalar tüm hızıyla sürüyor.
Bu konuda T.C. Ticaret Bakanlığı’nın desteğini alan Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB) düzenlediği UR-Ge Projesi kapsamında üretici firmalara yönelik eğitim çalışmalarının üçüncüsünü gerçekleştirdi. Eğitime Ur-Ge kümesinde yer alan 12 firma temsilcileri katıldı. Firmalar, maliyet düşürme faaliyetlerinde doğru tekniklerin seçimini yapabilmeleri için yetkinlik kazanmak, çevik bir şekilde maliyetlerin düşürülmesi konusunda yol haritası oluşturmak ve bu bilgiler ışığında Bursa siyahının çeşitli coğrafyalarda tanıtılması faaliyetini arttırmak amacıyla hareket ediyor.
Eğitmen Naz Tezcan ve Ece Usluel Sezen tarafından Ur-Ge kümesinde yer alan firmalara verilen eğitime, UYMSİB Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Senih Yazgan da katıldı. Çalışma kapsamında 2 gün boyunca online olarak düzenlenen eğitimde, ‘Üretimde Maliyeti Düşürme Yöntemleri’ konusu yalın üretim ve israf ana başlıklarında ele alındı.
Eğitimin başlangıcında konuşan UYMSİB Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Senih Yazgan, Bursa siyahı incirinin tanıtımı ve pazarlaması süreçlerinin daha da geliştirilmesi adına Birlik olarak faaliyetlerini sürdürdüklerini ifade etti.
Böyle önemli bir ürünün üretimi, tanıtımı ve pazarlamasının daha da geliştirilmesi gerekiyor diyen Prof. Dr. Senih Yazgan, “Bursa Siyah İnciri bizim için çok çok önemli. Bursa Siyahı İnciri, şehirle özdeşleşmiş dünya pazarında rakibi ve ihracatında limiti olmayan özel ve önemli bir ürün. Bazen üretimde kendi içimizde yaptığımız yanlışlar nedeniyle ürünü, kendimizle rekabet eden bir ürün haline getirdik. O yüzden Ur-Ge projesi bu ürün için çok önemli bir çalışma. Rakibi olmayan böyle değerli bir ürünün uluslararası piyasalarda tanınırlığının ve arkasından uygun maliyetlerle pazarlama anlamında tüketicilere sunulmasının ülke tarımına büyük katkılar sunacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Ziraî uygulamalarda israf ve kayıpların ciddi verimsizliklere sebep olduğunu ifade eden eğitmen Naz Tezcan, kaynağı tüketen, firmanıza ve müşterinize değer katmayan her şeyi israf olarak niteledi. 7 tane büyük israf konusu olduğunu ifade eden Tezcan şunları söyledi: “Bunlar, fazla üretmek, beklemek, taşımak, gereksiz işlem, stok/envanter, gereksiz hareket, tamir etmek/kalitesiz üretim. Üretip de satamadığımız her mal israftır. Doğru bir planlama yapamadığınız için hasat ettiğiniz ürünü bekletmek de israfa girer. Bunlar hem zaman kaybettiriyor, hem ürününüz zarar görüyor, hem maliyetleriniz artıyor. Tüm bunlar da maddi manevi zarar görmenize sebebiyet veriyor.”