CHP Bursa İl Kadın Kolları Başkanı Aysel Okumuş ve Gelecek Partisi İl Kadın Kolları Başkanı Arife Tuğba Çetinkaya, 8 Mart Dünya Emekçi kadınlar Günü dolayısıyla düzenledikleri basın toplantısında, altı liderin imzaladığı “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” mutabakatında kadın istihdamıyla ilgili önemli politikalar olduğunu hatırlatarak, “eşit ve adil bir çalışma hayatı için kadınların güvenceli çalışması, eşit işe eşit ücret alması, iş-özel yaşam dengesinin kurulmasına yönelik, uluslararası standartlar doğrultusunda, gerekli düzenlemeleri yapılacağını” vurguladılar. CHP İl Başkanı İsmet Karaca'nın da hazır bulunduğu toplantıda ilk açıklamayı yapan CHP İl Kadın Kolları Başkanı Aysel okumuş, “Bu ülkede kadınların eşit, adil, tok, güvende ve özgürce yaşadığı bir düzeni hep beraber kuracağız. Kadınlar ve erkekler dayanışma içinde mücadele ettikçe, hayat eşitliğe doğru akacak. Kutlu olsun 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz! Dayanışma olsun, yaşam dolsun, dünyaya barış getirsin!" dedi.
Okumuş şöyle dedi:
“Bundan 165 yıl önce, 8 Mart 1857 tarihinde, Amerika Birleşik Devletleri’nde, 40 bin dokuma işçisi kadının başlattığı grev, dünya tarihini değiştirdi. İşveren tarafından fabrikaya kilitlenen direnişçi kadınlardan 129’u, çıkan yangında yaşamını kaybetti. Bu olay dünyanın her yerindeki kadınların haksızlıklara karşı direnişini örgütledi, yaşamlarıyla bedel ödeyenlerin hak mücadelesi hiç unutulmadı. 1910 yılında Kopenhag’da düzenlenen İkinci Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda, Clara Zetkin’in önerisiyle, her yıl bir günün, kadınların uluslararası mücadele günü olarak kutlanması kararı alındı. Böylece 8 Mart, Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü olarak benimsendi. Bugün, canlarıyla bedel ödeyen kız kardeşlerimizi anma günüdür. Bugün, uğradıkları haksızlıkları kabul etmeyerek kaderlerini değiştirme iradesi gösteren bütün kadınlara saygı günüdür. Bugün, eşitsizliklere karşı dayanışmayı yükseltme ve mücadele günüdür.”
Kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi’ni feshedildiğini hatırlatan Okumuş, “Erdoğan, geçen hafta Türkiye’de kadın cinayeti oranının Avrupa ülkelerinden geride olduğunu söyledi. Şu gerçeği hatırlatmak isteriz ki; 2021 yılında 217’si şüpheli olmak üzere 497 kız kardeşimiz katledildi. 497 bir sayı değildir; 497 evlattır, kardeştir, annedir, hayattan koparılan canlardır. Biz tek bir kız kardeşimizin şiddet görmesine, hayattan koparılmasına tahammül edemezken, 497 kadının ölümü ile teselli olunmasına isyan ediyoruz.
Şiddet uygulayıp mahkemelerde bahanelerin arkasına sığınan erkekler, iyi hal veya tahrik indirimleri ile ödüllendiriliyor. Kız kardeşlerimizin balkonlardan aşağı atılmasına intihar kılıfı verilmeye çalışılıyor. Katiller, cezasızlıkla ödüllendiriliyor.”
Okumuş sözlerini şöyle tamamladı:
“Mevcut tablo karanlık olsa da bizler asla karamsar değiliz. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği bir demokrasi sorunudur. Bizler, ilk seçimlerden sonra dostlarımızla birlikte cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırmakta kararlıyız. Ülke sorunlarının tek bir kişinin kararıyla çözülemeyeceğini yaşayarak, bedelini çok ağır ödeyerek gördük. Bu nedenle Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı, düşüncelerin özgürce ifade edildiği, din ve vicdan özgürlüğünün, basın özgürlüğünün, kadın haklarının, çocuk haklarının, çevre haklarının tam anlamıyla korunduğu özgürlükçü bir sistem inşa edeceğiz.”
ÇETİNKAYA: KATLEDİLEN KIZ KARDEŞLERİMİZİN ACISINI YAŞIYORUZ
Gelecek Partisi İl Kadın Kolları Başkanı Arife Tuğba Çetinkaya da açıklamasında kadın cinayetlerine vurgu yaptı. Hemen hemen her gün eşleri, sevgilileri ve hatta hiç tanımadıkları birileri tarafından sırf fiziken daha korunmasız oldukları için öldürülen kadınların acısını yaşadıklarını belirten Çetinkaya şunları söyledi:
“İş yaşamında aşağıladığınız, takdir edeceğinize kendinize rakip olacağından çekindiğiniz için hakir gördüğünüz ve bunu sırf kadın olduğu için kabul etmek zorunda olduğuna inandırdığınız tüm kız kardeşlerim adına söylüyorum ki; kadınlar artık güçlerinin farkında. Kadınlar artık hangi siyasi görüşten hangi etnik kökenden hangi meslekten olduğu fark etmeksizin bugün burada olduğu gibi birlik olduklarında, bir olduklarında sahip oldukları heybetin sizi nasıl endişelendirdiğinin farkında.”
Çetinkaya, kadınların toplumda, iş hayatında, sosyal hayatta, siyasette yaşadığı zorluklara da işaret ederek, “Bugün, cinsiyeti sebebi ile ayrımcılığa maruz kalan her statüyü şefkat ve emeğiyle yüceltmiş, tüm baskılara ve yozlaşmış dillere rağmen yaşama direnmiş ve direnmekte olan kadınlarımızın günüdür. Bugünün artık milat sayılmasını dileyerek kadını ikinci plana atarak yok saymanın varlığımızı da yok edeceğini uman küflü bilinçlerden ve onların yaptıklarından apayrı,onların düşlerinde bile görünmeyecek bir yaşam sevincinin geleceğimizde hakim olacağını temenni ediyoruz” diye konuştu.