Göreve geldiğimiz ilk andan bu yana başkanım ve tüm yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımla birlikte canla başla mücadele ettik. Kendi kaderine Terk edilmiş muhasebe ve hukuk servislerinin işlevsizleştiği, pandemi dönemine rağmen en köklü ve kritik birimlerde görevli personelin işten çıkartıldığı, neyin nerde olduğunun bilinmediği bir anda adeta bir enkaza dönüşen Bursaspor kulüp yönetimini teslim aldık. Maalesef camiada bazı kesimlerin, takımın sahaya çıkabileceğine dahi ihtimal vermediği dönemde kulüp lisans işlemlerini tamamladık. Erkan Kamat başkanımızın bireysel çabalarıyla -3 puanın üstesinden geldik.

Geçmişten gelen, biriken personel ödemelerini ve futbolcu alacaklarını ödemek için elimizden gelen tüm çabayı sarf ettik.

Kulübümüz hakkında konkordato ilan edilmesinin tartışıldığı genel kurulumuzdan sonra, kredi borçlusu olduğumuz bankaları vadesi gelen mevcut borçlarımızın yapılandırılması konusunda ikna ettik.

Bursaspor’umuzun doğmuş ve doğacak alacaklarının temlikli olduğu, geçmiş borçlanmalar sebebiyle aleyhimize başlatılan icra takipleri ile mücadele edilen, hiçbir nakit girişine müsaade edilmediği bir dönemde birçok sorunun üstesinden geldik.

Bursaspor’umuzu iflasa sürükleme ihtimali olan mevcut borçlarını katlayacak riskli hamleler yapmak yerine teknik direktörümüz, mevcut ve altyapımızdan yetişen oyuncularımıza olan inancımızla birlikte sportif başarıyı da sağladık.

Futbolcularımız ve teknik heyetimiz de dahil olmak üzere 30’dan fazla personelimizin Covid-19 testlerinin pozitif çıktığı, pandemi ile mücadele edilen talihsiz döneme dek Bursaspor’umuzun sportif başarıları ortadadır.

Pandemi koşullarından dolayı açıklanan genelgede dernek ve vakıf genel kurullarının 300 kişi ile yapılması yönündeki sınırlandırmadan dolayı genel kurul tarihini tam olarak açıklayamasak da görev süremizin Mayıs ayında biteceği kamuoyu tarafından bilinmektedir.

Son dönemde sosyal medyada ve bazı basın kuruluşlarında yönetim kurulumuz aleyhine algı operasyonu yapılmaktadır. Benim ve yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımın koltuk sevdalısı olduğu yönündeki asılsız iddialara son vermek adına Bursaspor kulübü yönetim kurulu üyeliğimden istifamı kulübümüze tebliğ ettim.

Şunu da belirtmeliyim ki; yönetim kurulu üyeliğim süresince Kulübümüzü çıkmaza sokan en önemli konunun kulübümüzün yöneticilere borçlanmasına izin verilmesi olduğunu üzülerek gördüm. Daha evvelinde Bursaspor’umuz dahil bir çok kulüpte yönetici borçlanmalarının kulüpleri şeffaf, sürdürülebilir yönetimden ve kurumsal yapıdan uzaklaştırdığı; kulüplere menfaat sağlamanın aksine daha fazla borçlanmalarına neden olarak iflasa sürüklediğini üzülerek görmekteyiz. Bu sebeplerle; vaat edilen menfaatlerin bağış olarak yapılması kulübümüze gereken katkıyı sağlayacaktır ve yeni temliklerin önüne geçecektir.

Şunu herkes bilmelidir ki büyük Bursaspor her türlü kişinin, dinamiğin, dengenin ve kurumun üstündedir. Tüm çıkar gruplarına inat herkes bilmelidir ki; asıl olan Bursaspor’dur.

Saygılarımla
Emir Akbayır

Editör: TE Bilişim