2017 yılında kurulan Bursa Bedensel Engelliler Spor Kulübü, üst üste aldıkları başarılarla adını Süper Lig’e yazdırmayı başardı. Kulüp Başkanı Recep Tak, “Bu başarı Bursa için bir gururdur. Kendi altyapımızdan yetiştirdiğimiz ve tek bir transfer dahi yapmadan şampiyonluklar elde ettik” dedi.
“Engel Tanımıyoruz!” sloganıyla 2017 yılında Bursa’nın ilk tekerlekli takımını kuran Bursa Bedensel Engelliler Spor Kulübü, verdikleri Süper Lig sözünü yerine getirdi. 2017-2018’de Bölgesel Lig’i namağlup şampiyon olarak tamamlayarak 2. Lig’e adını yazdıran Bursa BESK, 2018-2019’da şampiyonluk ipini göğüsleyerek 1. Lig’e yükselme başarısı göstermişti. 2019-2020 sezonunu 6. sırada tamamlayan Bursa ekibi, 2020-2021’de Yalova ve Bursa’da eş zamanlı oynanan müsabakalar sonucu 12 takım içinden 2. oldu ve Süper Lig’e yükseldi. Bursa Bedensel Engelliler Spor Kulübü, gelecek sezon itibariyle Türkiye Tekerlekli Sandalye Basketbol Süper Ligi’nde mücadele edecek.
“Tek bir transfer yapmadan bu başarı sağlandı”
Bursa BESK Başkanı Recep Tak, yaptığı açıklamada, “Bu başarı Bursa için bir gururdur. Kendi altyapımızdan yetiştirdiğimiz ve tek bir transfer dahi yapmadan şampiyonluklar elde ettik. Takımımızının amacı bundan sonraki süreçte çıktığı Süper Lig’de kalıcı bir takım olup Bursa şehrini en iyi şekilde temsil etmek. Nitekim bugüne kadar sadece kendi imkanlarıyla herhangi bir maddi manevi destek olmadan Süper Lig’e çıkan takımımız, gelecek sezondan itibaren Türkiye’nin köklü spor kulüpleri olan Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş gibi takımlarla mücadele edecek. Süper Lig’de büyük bütçeler ile oluşan takımların arasında başarı göstermemiz için de sponsorların desteğine ihtiyaç duyulacak.” İfadelerini kullandı.
“Ne kadar doğru işler yaptığımızı net şekilde gördük”
Recep Tak, ayrıca şunları söyledi :”Takım kadromuzda iki sporcumuz Genç Milli Takım’da yer alıyor. Ne kadar doğru işler yaptığımızı net bir şekilde görüyoruz. Amacımız genç yaştaki engelli bireyleri bu sporla tanıştırmak, özgüvenlerini kazandırmak ve hayatlarına bir nebze de olsa dokunabilmek. Bir engellenin spor yaparak hayata tutunması gurur verici. Toplumda yaşayan her birey gibi kimseye ihtiyaç duymadan kendi hayatlarını idame edebiliyorlar. O yüzden bu tür spor faliyetlerinin çok daha geniş kitlelere yayılması taraftarıyım.”