Nilüfer Belediyesi Kütüphaneleri’nin “Biz Bu Yaz Kütüphanedeyiz” etkinlikleri kapsamında ailelere yönelik yapılan eğitim içerikli buluşmalara bu kez Uzman Psikolojik Danışman Gönül Hazneci konuk oldu. Çevrimiçi gerçekleşen buluşmada Hazneci “Aile İçi Şiddetsiz iletişim” konusunda katılımcılarla önemli paylaşımlarda bulundu.
Hazneci, “Koşulsuz kabul” olarak ifade ettiği şiddetsiz iletişimi, “Zorlayıcı şartlar altında bile insanca davranma yeteneğini güçlendirecek dil ve iletişim becerisi” sözleriyle tanımladı. Uzman Psikolojik Danışman Gönül Hazneci; iletişim engeli, değerlendirmeden gözlemlemek, duyguları fark ve ifade etmek, duyguların sorumluluğu, empatiyle anlamak, kendimizle sevgi bağımız, öfkeyi ifade etmek ve takdir etmek konuları üzerinde durdu.
Şiddetsiz iletişimi, “Korku, suçluluk, utanç, kazanç olmadan, bunları yaşamadan ve karşımızdakine yaşatmadan oluşan farkındalık” sözleriyle anlatan Hazneci şöyle devam etti: “Şiddetsiz iletişim süreci çok basit, sadece dört adımı var. Bu adımlar gözlem, duygu, ihtiyaç, istek ve ricadır. Gözlemlerimizi yargılamadan, değerlendirmeden sadece gördüğümüzü aktaracağız. Sadece o anı bir fotoğraf gibi düşünmek gerekiyor. “
İletişim engelini de anlatan Hazneci, “Ahlakçı yargılarla kimin ne olduğuna odaklanırız. Suçlama, hakaret etme, küçük düşürme, karşılaştırma teşhis koyma birer iletişim engelidir” dedi ve katılımcılardan iletişime engel olan cümleler isteyerek üzerinde konuştu.
Bir olayın gerçekleşmesini ateşin yanmasına benzeten Hazneci “Biz, etiketleyerek, suçlayarak küçük düşürerek, hakaret ederek teşhis koyarak, yanan ateşe her seferinde bir odun atarız ve bu ateş sönmez. Ateş, ordan geçen herkesi yakar. Peki ne yapacağız, doğru ile yanlışın ötesinde bir yer var orda buluşacağız, yargılardan uzaklaşacağız” diye konuştu
Gözlem ve değerlendirme arasındaki farka da dikkat çeken Hazneci, duyguların da ifade edilmesi gerektiğini belirterek, “İfade edilmeyen duyguların bedeli ağır olur, içimize atmamızın bedeli ağır olur” diye konuştu.
Hazneci, herkesin duygularının sorumluluğunu da alması gerektiğini belirterek bu sorumluluğun nasıl alınacağını anlattı. “Duygusal kölelikten uzaklaşmak gerekiyor, duygusal özgürlük yaptıklarımızın sorumluluğunu üstlenmekten geçer” diyen Hazneci şöyle devam etti: “Bunu başardığımız zaman hayatımızı zenginleştirebiliriz. Bir şey rica ederken istemediklerimizi değil istediklerimizi dile getirmek gerekiyor. Dürüstlükle istemek gerekiyor. Bütün bunlar çok önemli. Karşımızdaki, söylediğimizi talep olarak algılarsa ya boyun eğmesi ya da başkaldırması gerekiyor. Kendimizle ilgili suçluluk duymamıza sebep oluyorsa bu bir taleptir rica değildir.”
