Bursa’nın Karacabey ilçesinde meydana gelen olayda iddiaya göre evli bir kadınla gönül ilişkisi yaşayan genç, daha sonra kadından ayrıldı. Bir süre sonra gönül ilişkisi yaşadığı adamı başka bir kadınla gören evli kadın, aldatılma hissine kapılarak intikam planını devreye soktu. Adamın birlikte olduğu genç kıza ulaşan kadın, “Elimde birlikte yaşadığımız anlara ait fotoğraflar var, bana dönmezse o fotoğrafları sana göndereceğim” dedi. Bunun üzerine öfkelenen adam, bir dönem ilişki yaşadığı kadınla buluştu. Fotoğrafların silinmesini isteyen öfkeli adam, elindeki anahtarlıkla kafasına vurduğu kadından cep telefonunu alıp kaçtı. Kadının polisi aramasıyla birlikte yakalanan adam hakkında ‘nitelikli yağma’ suçundan dava açıldı. Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi, sanığı 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırdı. Sanık avukatının temyiz müracaatını değerlendiren Yargıtay 6. Ceza Dairesi, oy çokluğuyla cezanın onanmasına karar verdi. Çoğunluk kararına şerh koyan Daire Üyesi, “Sanığın kendisinin olduğu resim karelerini cep telefonundan silmesini mağdurdan istediği, aldığı olumsuz yanıt üzerine mağdurun cep telefonunu kontrol amacı ile alıp mağdurun karşı duruşu üzerine anahtarlıkla vurup ayrıldığı ortadadır. Kontrol edip telefonu attığı, olaydan kısa bir süre sonra yakalanınca da suça konu telefonu attığı yeri göstererek mağdura teslimini sağladığı anlaşılan olayda, sanığın eylem ve söylemleriyle yağma kastından bahsedilmeyeceği düşünülmeden yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde yağma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup, yağma suçundan verilen bu mahkumiyet kararının bozulması gerekir” görüşüyle karşı oy kullandı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise bir üyenin karşı oy kullandığı onama karanının düzeltilmesi talebinde bulundu. Yargıtay 6. Ceza Dairesi ilk kararında direnince devreye Yargıtay Ceza Genel Kurulu girdi.
"Bilgi edinmekte menfaattir"
Kararda şöyle denildi:
“Başından beri içerisindeki fotoğraflarla mesajlara bakıp ertesi gün iade etmek üzere söz konusu cep telefonunu zorla aldığını kabul eden sanığın, mağdurun başına anahtarlıkla vurduğuna yönelik ikrarı ve telefonun sanığın gösterdiği aracın altında ele geçirilmesi hususları birlikte değerlendirilmelidir. Suça konu telefonun sahibinin elinden cebir kullanılmak suretiyle alındığının sabit olduğu, yağma suçunun oluşması için suça konu malın sahiplenme kastıyla alınmasının şart olmadığı, yararlanmanın sadece ekonomik menfaati değil aynı zamanda bilgi edinmeyi de kapsadığı ortadadır. İçinde bulunduğumuz çağda cep telefonlarının birer bilgisayar mahiyetinde olup içerilerindeki bilgiye ulaşma, bilginin değiştirilmesi ya da yok edilmesinin de yararlanma kastını ortaya koyduğu, somut olayda söz konusu telefonun fotoğrafları silmek amacıyla geçici olarak kullanılma kastıyla alınması durumunda da faydalanma kastı gerçekleştiğinden yağma suçunun oluşacağı göz önünde bulundurulduğunda sanığa atılı nitelikli yağma suçunun tüm unsurları itibarıyla oluştuğunun kabulü gerekmektedir. Bu itibarla haklı nedene dayanmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir. Gerekçe bakımından çoğunluk görüşüne katılmayan iki Ceza Genel Kurulu Üyesi, sanığın eyleminin malı sahiplenmeye yönelmesi nedeniyle nitelikli yağma suçunun oluştuğu görüşüyle itirazın reddi yönünde oy kullanmışlardır. Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir.”