Yeşim ile Uludağ Soroptimist Kulübü iş birliğiyle hayata geçirilen ve kadınlarla kız çocuklarının eğitim, sağlık, kişisel gelişim ve haklarla ilgili farkındalığını arttırmak hedefiyle 2013 yılından bu yana sürdürülen Kelebeğin Dünyası projesi söyleşileri devam ediyor.
Yeşim’in de yer aldığı Yıldırım İlçesi Karapınar Mahallesi’nde ikamet eden kadınları da kapsayacak şekilde büyüyen Kelebeğin Dünyası projesi, “Güçlü kadınlar, umutlu yarınlar” sloganına uygun olarak her ay kendi alanında uzman konuşmacıları kadınlarla buluşturuyor. Program çerçevesinde 31 Mart’ta organize edilen “Veli-öğretmen-öğrenci üçgeninde etkili ve başarılı iletişim” başlıklı söyleşinin konuk konuşmacısı Eğitmen Nesrin Turşucular oldu.
Karapınar Mahallesi Muhtarlık Binası Toplantı Salonunda gerçekleştirilen etkinliğin açılışında konuşan Yeşim Grup Kurumsal İletişim Direktörü Dilek Cesur, katılımcılara projenin bir parçası oldukları için teşekkür ederek, Kelebeğin Dünyası söyleşilerinin farklı konu ve konuşmacılarla her ay devam edeceğini belirtti.
Cesur’un ardından söz alan Nesrin Turşucular, gerçekleştirdiği söyleşide katılımcıları çocukların eğitiminde iletişimin yeri, karşılıklı iletişim sürecinde çocukları dinlemenin ve anlamanın önemi gibi konularla ilgili bilgilendirdi.
Çocukların çevrelerini taklit ederek öğrendiklerini belirten Nesrin Turşucular, sürekli tekrarlama davranışı sonrası çocukların ilgili konuyu öğrendiklerini, o sebeple başta ailesi olmak üzere çocuğun etrafında bulunan herkesin çocuğa örnek olması gerektiğini söyledi. Çocukların bizim yansımamız olduğu gerçeğinden hareketle aynayı zaman zaman kendimize çevirdiğimizde kendi hatalarımızı da görme şansı bulabileceğimize dikkat çeken Turşucular, “Çocuklarımızı iyi dinlemeliyiz. Onların gözlerinin içine bakmalı, onları eleştirmeden onaylamalı ve desteklemeliyiz. Böyle olunca çocuk anneye babaya güvenmeyi öğreniyor. Çocuklarımızın olumlu davranışlarını ön plana çıkararak onaylamamız son derece önemli. Bu, çocuğu doğru davranmaya motive etmekte” diye konuştu.
Turşucular, çocuğa sınır koymadan onu fazlaca rahat bırakmanın sakıncaları olduğu gibi, ona aşırı katı ya da çok korumacı davranmanın da olumsuz yönlerinin olduğunun altını çizerek, her konuda olduğu gibi bu konuda da bir denge gözetilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Turşucular, şöyle devam etti:
“Evet ya da hayır denen konuların sebeplerini onlara açıklamak, çocuğun ailesine güvenini arttırır. Çocuk bu güvenle okula giderse sizinle doğru iletişim kurar. Aksi takdirde sizden uzaklaşır, size yalan söyler ya da sizden bazı konuları gizler. Bu da küçük sorunların büyümesine ve çözümünün gecikmesine sebep olur. Günümüzde çocuklar öğretmenlerini fazlaca şikâyet etmektedir. Değişen dünya şartlarında bu durumun çok arttığını görmekteyiz. Çocuklara öğretmenlerine saygıda kusur etmemeleri gerektiğini öğretmek gerekiyor. Yine de çocuğu dinlemek gerek. Çünkü bazı durumlarda çocuk gerçekten haklı olabilir ancak çocuğun yanında öğretmeni eleştiren cümleler kurmamak gerek. Konuyu çocuğa hissettirmeden öğretmeni ile görüşerek çözmek en doğrusu. Arkadaşları ile olan sorunlarda da aynı yolu izlemekte fayda var. Çocuğu dinledikten sonra öğretmeni, söz konusu sorunun yaşandığı çocuğu ve diğer sınıf arkadaşlarını dinlemek gerekli. Ön yargısız olarak adeta mahkeme gibi davranmamız son derece önemli.”
Turşucular, “Bir olay olduğunda onu çok taraflı dinlememiz gerekir. Böylece en doğruyu öğrenme şansı bulabiliriz. Diğer velilerle iletişim kurmak da çok önemli. Önce öğretmen ile bağlantı kurarak ilgili velilerle görüşmekte her zaman fayda var. Sadece veli toplantılarına gitmeyin, zaman zaman siz toplantı talep edin. Gerektiğinde özel görüşmeler yapın ama hiçbir zaman aşırıya kaçmayın. Her zaman dengeli olmak ve öğretmenlerle saygı çerçevesinde mesafeyi korumak gerek. Her öğretmenin ayrı bir tarzının olduğunu bilmemiz gerekiyor. Öğretmenlerle, yöneticilerle konuşan; çocukları ile derslerini ve dertleri paylaşan veli, çocuğun sorunlarını erkenden fark eder ve çözer. Gerekli önlemleri almak ve zamanında çözüm üretmek adına öğretmenlerle ya da idarecilerle iletişim halinde olmak son derece önem taşıyor. Çünkü siz dinlemezseniz, dışarıda onu dinleyecek ve onu ele geçirmek isteyecek kötü amaçlı çok sayıda kişi var. Çocuk okulda sadece eğitim almaz, hayatı ve insan ilişkilerini de öğrenir. Bu doğru arkadaşlıkla başlar. Çocuğun okulda iyi arkadaşlar edinmesi gerek. Öyle olursa çocuk okula seve seve gider” şeklinde konuştu.