Marmara Denizi’nde meydana gelen müsilaj, bir kez daha arıtma tesislerinin önemini ortaya çıkardı. Bursa Büyükşehir Belediyesi de Marmara Denizi’ne kıyısı olan ilçelere yıllar önce yaptığı arıtma tesisleriyle soruna kalıcı çözümler üretmeye devam ediyor. 2016 yılı nisan ayında inşaat başlayan, Gemlik, Mudanya, Küçükkumla ve Kurşunlu ileri biyolojik arıtma tesisleri 2018 yılı haziran ayı itibariyle devreye girdi. İleri biyolojik atık su arıtma tesisleri, dere, göl ve deniz gibi alıcı ortamlarda alg patlamaları, müsilaj gibi kötü sonuçlara neden olan azot ve fosfor gibi besin elementlerinin atık sudan yüzde 85-90 oranında arıtılmasını sağlıyor. Ön arıtma tesislerin den geçirilmiş atık sular Gemlik, Mudanya ve Küçükkumla derin deniz deşarj hatları ile denizin -40 metre derinliğine ve Gemlik’te bin 640 metre, Mudanya’da 520 metre, Küçükkumla’da 500 metre açığa deşarj edilerek sahildeki insan teması en aza indiriliyor. Gemlik ilçesine 93 milyon 71 bin 83 TL bedelle, 305 bin 968 metre kanalizasyon hattı döşenirken, Mudanya’ya 81 milyon 746 bin 725 TL bedelle, 195 bin 667 metre kanalizasyon yapıldı. Bu iki ilçe için toplam 501 bin 635 metre kanalizasyon hattına, 174 milyon 817 bin 808 TL harcandı. Ayrıca, Orhangazi’ye 80 milyon, İznik’e de 40 milyon liralık arıtma tesisi yatırımlarının ihalesi de yapıldı. Gemlik, Mudanya, Küçükkumla, Kurşunlu’ya yapılan arıtma tesisleri için 240 milyon TL harcanırken, kanalizasyon hatlarına da 174 milyon lira bedel ödendi.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, yapılan ve yapılması planlanan çevre yatırımlarını Mudanya’da değerlendirdi. Sorunun çok iyi tanımlanması gerektiğini belirten Aktaş, “Marmara Denizi kıyısına konumlanmış durumda İstanbul başta olmak üzere 7 tane ilimiz var. Kocaeli, Yalova, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Tekirdağ ve İstanbul. Bursa olarak bizim 125 kilometre Marmara Denizi’ne sahilimiz var. İddia ediyorum ki 7 il içerisinde arıtma tesisleri anlamında özellikle evsel atıkları arıtma tesisleri noktasında en iyi şehiriz diyebilirim. Son 4-5 yıllık süreçte en az 400 milyon liralık yatırım yapıldı. Bunların karşılıklarını alıyoruz. Tabi işin endüstriyel boyutu da var. Önce şunu tanımlamamız gerekiyor. Müsilajın oluşmasının sebepleri neler? Deniz suyunda bir ısınma var. Marmara Denizi bir iç deniz, kapalı havza. Dünyanın en küçük denizlerinden bir tanesi. Bu noktada her bireyin, şehrin üzerine düşen sorumlulukları var” dedi.
“Orhangazi ve İznik’ e yapılacak tesisler ihale aşamasında”
Aktaş, “Denize deşarj noktasında en büyük potansiyel, yüzde 70 civarında, nüfusundan ve mevkiinden dolayı İstanbul’a aittir. Biz Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek anlamında mesken, sanayi, zirai ve deniz atıklarından kaynaklı sorunlar var. En azından biz mesken boyutunu halletmek için son 4-5 yıl zarfında 400 milyon liralık yatırım yaptık. Gemlik, Küçükkumla, Mudanya, Kurşunlu arıtma tesislerimiz yapıldı. Bu arıtma tesisleri sıralaması ile beraber, yaklaşık 400 milyonluk bedelle ileri biyolojik arıtmayı gerçekleştiriyor ve buraya geliyor. Eksik yok mu? Elbette var. Orhangazi ve İznik’te özellikle zeytin üretiminde de bunun etkisi var. Orhangazi yatırımı 80 milyon, İznik yatırımı 40 milyon lira olacak ve bunlar ihale aşamasında. Bu 2 yatırım bir buçuk yıl içinde devreye girdiğinde evsel atıklarla ilgili bir sorunumuz kalmayacak. Biz bu noktada üzerimize düşen sorumlulukları yerine getireceğiz” diye konuştu.
Marmara Denizi’nde de temizlik çalışmalarının devam ettiğini vurgulayan Aktaş, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın isteği üzerine biz üç adet vakumlu vaktörümüzü İstanbul’a gönderdik ve orada salya temizliği ile ilgili kullanılıyor. Temennimiz ve ümidimiz bütün belediyeler üzerine düşeni yerine getirecek. Her vatandaşımız da bu noktada bilinçli olacak. Marmara Deniz’i bu 7 şehir için başta olmak üzere Türkiye için de çok şey anlam ifade ediyor” dedi.
“Üreteceğiz, yatırım yapacağız ama çevreye ve doğaya zarar vermeden”
Nilüfer Deresi’nin zehirli akması ile ilgili de konuşan Aktaş, “Büyükşehir Belediyesi olarak bizim sorumluluğumuz veya değil. Bu konularda biz taraf olmak ve destek vermek durumundayız. Özellikle boya fabrikalarından kaynaklı sorunlar var. Bunlarla ilgili gerekli süreler de verildi. O süreler zarfında gerekli yatırımlar yapılacaktır. Evet üreteceğiz, yatırımlar yapacağız, ihracat yapacağız ama bunu yaparken çevreye, doğaya ve insanımıza zarar vermeyeceğiz. Kirletme potansiyeli olan işletmelerin temizleme gibi bir yükümlülüğü vardır. Sanayicimiz de üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekiyor. Bu fabrikalara 2023 yılına kadar süre verildiğine dair bilgim var. Bu sürece kadar işletmeler gereğini yapacaktır diye umuyoruz” şeklinde konuştu.