Oğlunun daha 4 yaşındayken asker kamuflajı giyip tekmil vermeyi öğrendiğini anlatan baba Fikret Taşçı, “Hafızlığını bitirdikten sonra kendisinde polis ve asker aşkı hiç bitmedi. Özel harekatçı ya da uzman çavuş olma arzusu hep vardı” dedi. Şehit Serkan Taşçı’yı Pençe Kilit Operasyonu için göreve uğurlayan iki yeğenine el sallarken çekilen son görüntüleri ise yürekleri dağladı.
Şehit olmadan 2 hafta önce hafızlık arkadaşına attığı “Abi namazları teyemmüm ile kılıyoruz da üzerimiz çok pisleniyor sıkıntı olmaz dimi, imkânlar kısıtlı çünkü” mesajı ile tüm Türkiye’ye örnek olan Fikret – Gülçiçek Taşçı çiftinin 24 yaşındaki piyade uzman çavuş oğulları Serkan Taşcı’nın aynı konuları babası Fikret Taşçı ile de konuşup bilgi aldığı ortaya çıktı. Oğlunun çocukluğundan bu yana arkadaşları ve ailesi tarafından çok sevilen bir evlat olarak büyüdüğünü anlatan Baba Fikret Taşçı, Her hareketi, dürüstlüğüyle, dinine olan düşkünlüğü ile küçüklükten beri örnek bir çocuktu. İlkokul bittikten sonra hafızlığa verdik. Ağabeyi de hafızlık kursuna gitmişti. Ağabeyi 18 yaşında hafızlığı bıraktı. Ben ona dedim, ‘Oğlum eğer hafızlık yapmayacaksan, ağabeyin gibi bırakacaksan hiç gitme’ o da bana ‘Yapacağım baba’ diyerek söz verdi ve hafızlığını bitirdi”
“Kendisinde polis ve asker aşkı hiç bitmedi”
Oğlunun içindeki polis ve asker olma aşkının hiçbir zaman bitmediğini belirten baba Fikret Taşçı, “Ben ya özel harekatçı ya da uzman olacağım diye arzusu vardı. Benim arzum ilim okuması ve vatanımıza ilim yönünden hizmet etmesiydi. Asker olmasına ben biraz karşı çıkıyordum. Sonra bu konuyu hocalarına danışmış ve ‘Babam böyle diyor, ona rica edin bana izin versin’ demiş. Beni de hocaları aradı, Serkan’ın asker olmak için çok arzusu olduğunu, böyle evlatların vatana o dalda faydalı olacağına, böyle dinine bağlı olan insanların yararlı olacağına inandıklarını söylediler. Bende öyleyse ‘İzin veriyorum’ dedim. Serkan’da bunu duyunca çok sevindi. Askere gider gitmez, annesinden gizli hemen uzman çavuşluğa müracaat etti. Askerdeyken 1 - 1,5 ay gibi görev yaptıktan hemen sonra uzmanlığa geçiş yaptı. 3,5 senedir görevini yapıyordu. Libya’da bir yıl görev icabı bulundu. Suriye sınırı ve Suriye’de görevleri oldu. Son görevi de Pençe -Kilit operasyonundaydı. Beş vakit namazını kılan, Kuran-ı Kerim’i hafızlığını bitirdikten sonra da hiç bırakmayıp devam eden, telefonla konuştuğumuzda, ‘Baba bugün 5 cüz, 7 cüz okudum’ diyen bir çocuktu” dedi.
“Pet şişelere biriktirdiği sularla duş almış”
Serkan’ın görev esnasında su sıkıntısından dolayı abdestte zorluk yaşadığını anlatan baba Taşcı, “Dağlarda görev esnasında su sıkıntısı olabiliyor. Bir gün konuşurken anlatmıştı; pet şişeleri atmıyor, pet şişelere biriktiği sularla duş alıyor. Görüntülü görüşmüştük ve öyle bir sevinçliydi ki, ‘Baba bugün duş aldım’ demesi vardı, görülmeye değerdi. Su kıtlığı var olduğunu söylüyordu. İçme sularını abdeste kullansalar içmeye su sıkıntısı olacak diye teyemmüm ile abdest aldığını anlatıyordu. Namazlarını kıldığını söylüyor, bende ona ‘Asla bırakma’ diyordum. Hamdolsun o da ‘Elhamdülillah kılıyorum baba’ diyordu. Rabb’imize şükürler olsun. Böyle bir evlada sahip olduğum için Rabb’ime hamd ediyorum. Rabb’ime yine hamd ediyorum, Allah bizi önce hafız babası sonra da şehit babası olarak layık gördü. Biz o evlattan razıydık, Allah’ta ondan razı olsun. Şahadetini kabul etsin” diye konuştu.
“Gözü kara, cesurdu. Hep sahada olmak istedi”
Oğlunun askerdeki bir anısını daha paylaşan baba Taşcı, “Çocuklukta benim yanımda nalbur işleri yaptığı için komutanı mühimmat deposunda görevlendirilmiş. Orada da günlerce süren işleri çok kısa sürede tamamlıyormuş. Ama o hep sahayı istediği için üzülüyordu. Bir sefer diyor ki, ‘Baba beni buraya verdiler ama ben durmayacağım.’ Annesi, ‘Ne güzel olmuş, böylesi belki hayırlıdır’ dese de Serkan bize ‘Yok’ diyordu. Bölük komutanına çıkıyor ve ben sahaya gideceğim diyor. Operasyon başlamıştı ve ne yaptı etti olmak istediği yere gitti. Bir gün yine telefonla görüştüğümde, ‘Baba şu an bir yaralımızı kurtarıyoruz, sonra görüşelim’ dedi. Kapatmıştık ve daha sonra tekrar aradı. ‘Baba, yaralı arkadaşımız ateş altındaydı, bulunduğu yerden inemiyordu. Sağ kolundan yaralanmıştı’ dedi. Yaralı askerin bulunduğu yer zor ortammış. Serkan oraya giriyor ve arkadaşını alıyor. Gözü kara, cesaretli bir çocuktu. O sevincini bizimle paylaşarak Allah’a dua ediyordu. Yine bir seferinde telefonda nefes nefeseydi. ‘Hayırdır’ dedim. Bir askerimizi keskin nişancı yaralamıştı. Helikopter geldi, onu yetiştirdik’ diye onun mutluluğunu yaşıyordu. Daha birçok anısını ‘Baba bunlar telefonda konuşulmaz, gelince anlatırım’ demişti” ifadelerini kullandı.
Şehit olan oğlunu geçtiğimiz gün son yolculuğuna uğurlayan baba Fikret Taşçı oğlunu askere gönderirken çekilmiş son videolarını İhlas Haber Ajansı ile paylaştı. Şehit oğlunun daha 4 yaşındayken ağabeyi Erkan Taşçı ile birlikte kamuflaş elbise giyip asker selamı ve tekmil verdiğini anlatan baba Taşçı, kendisinin kayda aldığı video görüntülerini izlerken de duygu dolu anlar yaşadı. Şehit Serkan Taşçı’nın Pençe-Kilit operasyonuna katılmak üzere göreve giderken 2 yeğenine el sallayıp evden ayrıldığı son görüntüleri ise yürekleri dağladı.