MHRS adıyla dolandırıcılık!
MHRS adıyla dolandırıcılık!
İçeriği Görüntüle

TÜRKİYE'DE CİDDİ ARTIŞ

Dünya Sağlık Örgütü verilerini değerlendiren Doç. Dr. Gönül Çiçek Şentürk, küresel tablo ile Türkiye arasındaki farka dikkat çekti. Amerika ve Avrupa kıtasında HIV ile yaşayan kişi sayısının azaldığını vurgulayan Şentürk, "Ancak Türkiye'de son yıllarda ciddi bir artış mevcut. Bu artışın sebebini araştırmak gerekir; fakat erken tanı insanların yaşam konforunu artırıyor, normale yakın bir yaşam sağlıyor ve bulaşı engelliyor. Tanı geciktikçe hem bulaş riski artıyor hem de tedaviye rağmen kaliteli yaşam süresi azalıyor" dedi.

"KIRIM KONGO'DAN ÖLENLERİN 5 KATI AIDS'TEN ÖLÜYOR"

Hastanelerindeki durumu çarpıcı bir istatistikle paylaşan Şentürk, ölüm oranlarına dikkat çekti. Etlik Şehir Hastanesi'nin Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) konusunda sevk merkezi olduğunu hatırlatan Şentürk, "Hastanemizde AIDS nedeniyle ölenlerin sayısı, Kırım Kongo'dan ölenlerin sayısından 5 kat fazla. Maalesef hastaların bir kısmına ilk tanıyı ancak yoğun bakım sürecinde koyabiliyoruz ve bir kısmı tüm çabalarımıza rağmen kaybediliyor" ifadelerini kullandı.

BULAŞ YOLLARI VE "SİNSİ" BELİRTİLER

Hastalığın bulaşma yolları ve belirtileri hakkında da bilgi veren Doç. Dr. Şentürk, HIV'in sadece cinsel yolla ve kan yoluyla bulaştığının; öpmek, sarılmak veya aynı ortamı paylaşmakla bulaşmadığının altını çizdi. Enfeksiyonun ilk evrelerinin genellikle fark edilmediğini belirten Şentürk süreci şöyle anlattı:

"HIV enfeksiyonu alındıktan sonraki ilk 1 ay içinde halsizlik, yorgunluk, ateş, boğaz ağrısı gibi spesifik olmayan bulgularla seyredebilir. Birçok kişi bunu HIV'e bağlamaz. Ancak 5-7 yıl sonra hastalık AIDS evresine ilerler. Bu evrede kilo kaybı, inatçı öksürük, gece terlemesi ve nörolojik bulgular ortaya çıkabilir. Oysa erken tanı ve tedavi ile hastalar AIDS tablosuna ilerlemez, normal yollarla çocuk sahibi olabilir ve sağlıklı bir insan gibi yaşayabilirler."

İLAÇLARA ERİŞİM SORUNU YOK, ENGEL "DAMGALANMA KORKUSU"

Türkiye'de tedavi olanaklarının birçok Avrupa ülkesine göre oldukça iyi durumda olduğunu belirten Şentürk, primer tedavideki ilaçların geri ödeme kapsamında olduğunu ve ilaca erişim sorunu yaşanmadığını kaydetti. Test yaptırmanın önündeki en büyük engelin "damgalanma korkusu" olduğunu vurgulayan Şentürk, şu çağrıda bulundu:

"Son 10 yıl içinde riskli davranışta bulunan kişiler lütfen test yaptırsın. Birçok ilde belediyelerce kurulan anonim test merkezleri var, buralarda isim vermeden test olunabiliyor. Gençlere doğru bir yaş eğilimi olsa da HIV bugün 7'den 70'e her yaş grubunu etkiliyor. Erken tanı hem bulaştırıcılığı azaltır hem de hayat kurtarır."