İstiyorlar ki köpekler havlamasın, kediler miyavlamasın, kuşlar ötmesin, insanlar konuşmasın!

Kimse farkında değil! Dünyanın en mükemmel varlıkları biz insanlarız akıl bize bahsedilmiş, çocukların yaşlıların ağzı dili olmayanların gözümüzün gördüğü elimizin uzandığı her canlıya yardım etmek durumundayız. İnsan olmak vicdanlı olmaktan geçer.

Gelelim gündemimizdeki konuya sokak hayvanlarının uyutulması.. Belediye veterinerliğinde başlayan onların Tarım İl Müdürlüğü ne kadar giden bir çok konuyu birbirlerinin üzerine attığı dillendirdiği belediyelerin tarım da kuduz ilacı yok! iç dış parazit yok! ödenek te alamıyoruz. Devlet ten  diye bir sürü bahaneyle sistemde çok sorun olduğunu her çalışanın bilmesine rağmen bir üstüne gitmeyip şikayet etmediği için devam eden bizi bu çıkmaza getiren konulara. İşini  yapması gerekenler her esnekliği kullanıp kendilerine göre sistem kurmuşlar.. Nasıl mı? tanıdık işi yapıyorlar halk 5199 sayılı hayvan koruma yasasından habersiz! herkesin belediyede bir tanıdığı var araba çizen kediden tutun havlamasından rahatsız olan uyuyamayan kişiler arıyorlar bunları gelin alın can güvenliğimiz yok çalışanlar bilinçsiz diyemiyorlar yasa böyle kuduz aşını tedavisi yapıp aldığımız yere bırakmak zorundayız, zaten deseler biz ne gizli saklı mama dağıtmak zorunda kalırız  ne azar işitiriz nede insanlarla tartışmak ezilip büzülüp zorunda kalırız. Belediye çalışanları  işini yapmadığı için Hayvan Severler de doğru yanlış bir şeyler yapmaya çalışıyor, köpeklerin daha iyi bir ortamda olacağını düşünen sokak sakinleri barınak olmadığından köpeklerin kırsal alana açlığa terkedildiğinden habersiz de halk tabi.. Beslenme noktalarına götürülenler şanslımı dersiniz o tam bir kabus o alanları gördükçe aç susuz hastalıklı zehirleyip öldürün bizde onlarda  rahat etsin dediğim yüzlerce mevzu.. Büyük köpekler saldırgan hırçın olanlar küçüklere yemek yedirmeyi bırak parçalıyorlar onları, siz  arıyorsunuz ya şikayet üzerine almaya gelen veteriner çalışanlarının az çok kanundan bilgisi var şikayet edeni tembihliyorlar hangi belediyenin aldığı söylemeyin diye baştan sona hepsi suçlu! Çünkü kediler köpekler uygunsuz Şekilde veteriner hekim olmadan toplanıyor  anne kısırlaştırılırsa kısırlaştırılıyor bebekler ayrılıyor yasa da bu net Şekilde belli anne ve yavrular ayrılamaz alındıkları yere bırakılmak zorunda diye..  Çoğu zaman barınak ve tedavi merkezine uğramadan tedavisi yapılmadan uzak  açlık hastalık pisliğe mahkum ediliyorlar. Beslenme noktası bile olmayan yere bırakılıyor, kısırlaştırdım deyip kulağı kesilen bir çok kedi hala sokakta doğum yapıyor! Kulağında küpe olan köpekte de bu olayı yasadık! Veterineri arıyorsunuz söylüyorsunuz cevap hazır gözden kaçmış! Kısırlaştırmanın gözden kaçması mı olur ?Bunlar işin başlangıcı tabi ki.. Biz mama dağıtan Hayvan Severler kendi bölgemizde kaç köpek var? neredeler? nereye kadar giderler? biliyoruz çünkü onların da alanı var dünyası.. Toplandığı anladığımız anda peşine düşüyoruz belediye biz almadık demekle başlıyor Büyükşehir almıştır.. Çok gece takip ettik Bademli mevkiinden alınıp Orhaneli yoluna bıraktıklarını gözümüzle gördük.. Seçimlerden sonra yeni dönem başkanlarıyla belediye çalışanları yüzümüze bakıyorlar bizi içeri almaya başladılar. Son dönem azar işitmeden konuşabiliyoruz dinliyorlar şimdilik. Bir ay önce küçük ırk anneyi ve beş  yavruyu beslediğim yok ettiler bir gecede, aldıran adam yan evde oturuyormuş! Gece uyuyamıyorum dedi anne köpek iki yıldır orda! Gecen senede doğum yaptı ev yaptırdım ona diyor ev yaptırana kadar gecen sene kısırlaştırsaydınız günaha girmezdiniz dedim, hangi belediye aldı bilmiyorum dedi ben konuşturdukça açık verdi! Anne kısırlaştırıp getirilecek diye belediye ben almadım dedi hafta sonu anneyi  belediyede buldum yavruları yok etmişler! çalışanlar beslenme noktasında bıraktıkları yeri gösterdiler yavruları günlerce aradım bulamadım, bundan önce onlarca aynı  olay vardı! ispatlayamazsanız azar işitiyorsunuz! ispatlarsanız ay tedavi için aldık yanlış anlama olmuş! cevaplar hep aynı! Bölge'nİn muhtarını aradım ispatladım konuşmayla belediyenin aldığını.. Alenen belli olunca işin peşini bırakmayınca beni aradılar iki yavru bulduk gelip alabilirsiniz dediler. İkisi de ezilerek ölmüş birini edindirmiş belediye, aslında neyin ne olduğu çokta belli değil de yavruları alıp annenin yanında bırakırken aldıran adam evden fırladı sokağa bağırmaya başladı üstüme yürümeye eşi araya girdi yasa böyle dedim yasaya bana küfür etti hakaret etti kendisi emekli polis memuruymuş! Kamera ses  kaydı aldım dava açtım kendisine. Ertesi gün gittim belediye ye oradan sorumlu  hanıma dedim ki siz çalışanları işe alırken yasayı okutuyor musunuz? ben siz işinizi yapmadığınız için mahkemelik oldum! Kime ne deseniz bos anlamsız ve bir süre sonra yılmaya başlıyorsunuz inanın. Sürekli iyi bir şey yapıyım derken sürekli hataya takılıp durdum. Hadi bide işin başka tarafı doğal  ortamda sağlıklı yaşayan yavru köpekler şikayetle aldırıldıkları barınakta gençlik hastalığına yada barınak hastalığına  'Bronşit' yakalanıyorlar!  Paranızla da tedavi edemiyorsunuz ilaç yok antibiyotiği eczanelerden alamıyorsunuz devlet yasaklamış çünkü bununla ilgili onlarca olay yasadım ben, barınaktan alıyorsunuz çocuklarınızı hastalık kapmışlar! ilaçla tedavi etmeye çalışıyorsunuz hasta olduklarını acı çektiklerini gördükçe kahroluyorsunuz :( uyuyamadığım bir çok gece oldu.. Su mama dağıtırken bana bağıran insanlara sıcakta siz susuz aç durabiliyor musunuz dediğim yüzlerce insanla uğraştım ben hiç yılmadım! Beni sevgiyle gözlerime bakan çocuklar ayakta tuttu! Çünkü benim evimdeki kızım kadar onlarında güvenli alanda sağlıklı karnı tok yaşama hakkı var. Çıkarmak istedikleri yasaya gelelim şimdide .. İlk toplanan mahallenin en mazlum köpekleri olacak, kimseye zararı olmayan, çeteleşmemiş, sakin, bir parça ekmekle kandırılan, hemen yakalayacağınız köpekler. Bunlar zaten kısırlar kimseye zararları yok sıcakta az yemek su buldukları zaman bir gölgede uyuyorlar.  Agresif  köpek yakalamak öyle kolay değil! Burada çalışan beş çocuk geliyor üstüne araba süren mi istersiniz ben yasadım bunu anestezi tabancasını atıp umursamayan mı veteriner hekim yok yanlarında bunu uygularken, köpeğin peşinden bir kişi koşuyor yakalayamıyor tabi sizin numaranızı da engelliyor siz hastalıklı hayvan seversiniz çünkü, tek bildikleri size boş akıl vermek. iki saat bayır kırsalda peşinde koşuyorsunuz nerede bayıldı bir şey olmasın ayağınız kaysa kırılsa ki yasadım size kim bakacak, tam o sırada başka biri arıyor sekreter iyi polis misali  bir daha görürseniz arayın! ertesi gün bakıyorsunuz köpek topallıyor sinire gelmiş bilinçsizlik diz boyu  bir daha aramıyorsunuz çünkü şefaatlerinden vazgeçtiniz mezardan taş çalıyorlar. Doğru  yakalama tedavi kısırlaştırma yapamadıkları gibi köpek topal içiniz acıyor! Bunu arayıp veteriner hekime söylüyorsunuz size yemeğe dökülecek ilaç ismi veriyor maliyetinin yüksek olduğunu söyleyerek birde diyor ki bizden randevu alında öyle yapın, bu sefer kısırlaştırmaktan önemli olan köpeğin iyileşmesi derdine düşüyorsunuz, her hafta ilaç veriyorsunuz bakıyorsunuz bir ay sonra iyileşmiş.   İyi ki alamamışlar diyorsunuz hastalık kapıp ölecekti.  Veteriner  işleri Şube Müdürlüklerine tüm belediyelerin ayırdıkları ödenekler belli. Park bahçeler müdürlüklerinin onda biri.  Vicdani yöntemlerle anestezi uygulayarak ötanazi yapmak ucuz mu sanıyorsunuz? Şişesinin fiyatı ne kadar su an belli değil, sokak köpekleri 30-40 kilo civarı olduğunu düşünürsek kısırlaştırmak çok daha mantıklı. 2024 yılında 1910 hayırsız ada katliamı uygulamak mı istiyorlar anlamış değilim. Fransa da su anda sokakta farelerle insanlar birlikte dolaşıyor kedilerde olacak kemirgen fareleri avlayıp bizi koruyacaklar  istediğimiz sadece doğada denge!! Korkan insanlar da var evet haklılar çocukken saldırıya uğramış travma yaşayan çoğu kişiyi de anlıyorum, benim alerjilerim kedi köpek tüyüne en fazla kızım Shih tzu antialerjik o yüzden edindim ikinci bir çocuğum yok evde onu kendime hayat arkadaşı aldım her canlının doğal ortamında yaşamasından yanayım bir odaya kediyi kapatıp mama suyu da anlamıyorum sarayda yüz yıl bir odada temel ihtiyaçlarla yaşamak gibi geliyor bana, ben sokak hayvanlarına mama verirken yada ilaç tedavi severken eldiven kullanıyorum alerjim olursa da zytec içiyorum alerji ilacı, tabi ben Hayvan Severim diye sadece kendi açımdan bakmıyorum herkes açısından bakıp anlamaya çalışıyorum, anlatmaya çalışıyorum, kimse kedi köpek sevmek yaklaşmak beslemek zorunda değil 'yaşadığımız ülkede ekonomiden dolayı insanların kendilerine çocuklarına yiyecek bulmaları bile o kadar zorken  sokak hayvanlarını mı düşünecekler birde' zaten köpeklerin  bizden korkup kaçtığını göz önünde bulundurursak ama hiç kimse canlılara kötü davranamaz kırsala açlığa terk edemez döverek öldüremez birde biz onların doğal alanını işgal ediyoruz  başka açıdan  da bakarsak doğanın döngüsü bu kedi sevenler köpek sevmez kedileri parçalıyorlar diye belgeselleri izlemiyor musunuz her zaman güçlü olan küçük olanı avlar beslenmek ve yaşamak için. Ben her canlıyı ayrımsız seviyorum ve kıyamıyorum, köpek güvercini parçalıyordu ağzından kurtarıp bir ay bakmışlığım vardır kafeste. gözüm gördüyse imkanımda varsa arkamı dönemiyorum. Yazımın başında demiştim İnsanoğlu biz Allah'ın yarattığı mucizeyiz verilen akılla sistemi doğru kurup çalıştırırsak zaten hiç bir sorun kalmayacak Avrupa Ülkeri Kanada bir çok ülke gibi olmamız zaten doğru süreçle bir kaç yılı alır ama bu katliamla olamaz.