Sosyal medyayı hayatımızın her alanında kullanmayanımız yoktur. Son sekiz yıl içerisinde özelikle de pandemi döneminde her yaş grubundan kişiler tarafından aktif olarak kullanılmakta ve bu süreç artarak devam etmektedir. Öyle ki sadece Türkiye nüfusunun %75,3’ü aktif internet kullanıcısıdır. Peki sosyal medya hayatımıza bu kadar dahil olmuşken onun hakkında bildiklerimiz de bu kadar fazla mıdır?
Sosyal medyayı kullanan kitle çoğaldıkça kâr amacı güdülen, reklamlar verilen bir ortam olmaya da dönüştü. Hatta özellikle markalar da kendi yaratıcılıklarıyla sosyal medyaya renk katmaya başladı. Bu renkli platform hakkında hiç duymadığınız ve çok şaşıracağınız bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.
İşin başlangıcına gelecek olursak sosyal medyadan beklentiler günümüzdeki gibi değildi. Kurulmadan önceki amaçları bir bilinmeyene yolculuktu aslında. Kurucuların dahi sonrasında nasıl bir etki edeceğine dair öngörüsü yoktu. Kurulduktan sonra aslında beklenilenden daha fazla etkileri gören kurucular iyi ve kötü amaçlar hedeflemiştirler. İlerleyen zamanlarda medya gücünün farkına varan bazı küresel dünya insanları yavaş yavaş medyayı ele geçirmişlerdir. Artık durum git gide bağımlılık yapıcı bir madde gibi insanları kendilerine bağımlı tutan bir yapıya dönüşmüştür.
Sosyal medya o kadar çok güçlenmiştir ki ülkeyi yönetenlerin dahi engel olamayacağı duruma gelmiştir. ABD seçimlerinden önce Başkan Trump’ın konuşmaları önlenmek amacıyla sosyal medya hesaplarının kapatılması hatta yakın tarihte Rusya’nın Ukrayna savaşı sırasında karşılıklı olarak sosyal medya araçlarının engellenmesi en güzel örneği teşkil etmektedir. Teknoloji özgürlüğünü kısıtlayan küresel güçler gelecekte diğer ülkelere neler yapmaz ki?
Bazı küresel teknoloji şirketlerinin amaçları arasında, geleceği yönetecek olan gençlerin zamanlarını ele geçirmekte bulunuyor. Sosyal medya kurucuları sürekli olarak insanların aktif halde kullanımları için çeşitli yazılımlar geliştirmişlerdir. Ayrıca yapay zekâyı kullanarak her insana özel o anki ihtiyaçlarına göre hesaplarına anlık bildirimler göndermektedirler. Bu bilgilerin bazı olumlu yanları bulunsa da olumsuz yanları da bulunmaktadır. Bazı insanlar üzerinde sosyal medyanın psikolojik deneyleri bile yapılmıştır. Sizin gittiğiniz yerleri, yediğiniz yemekleri, takıldığınız arkadaşlarınızı yapay zekâ yardımıyla sizden daha iyi bilmektedirler. Tam bu sırada insanın aklına; “Gelecek dünyada savaşlarda biyolojik deneylerde bile koz olarak bu bilgilerimiz kullanılabilir mi?” diye soru gelmiyor da değil.
