Bursa’nın en büyük marka değeri Bursaspor, yeni dönemine an itibariyle girmiş bulundu.

Gerçekleştirilen Olağan Genel Kurul Toplantısı’na tek aday olarak katılan Enes Çelik, resmi olarak Bursaspor’un yeni başkanı oldu. Çelik, yeni başkan olmakla kalmayıp yeşil beyazlı camiaya adeta can suyu oldu. Daha göreve gelmeden ismi bile tüm kentte heyecan yarattı. Bu heyecanın sebebi elbette son dönemlerde zayıf yönetimlerin başa gelmesi olduğu kadar Bursa’nın ileri gelenlerinden Eski Bakan Faruk Çelik’in oğlunun başta olmasıydı. Bursaspor üçüncü lige düşse de ilerisi için umut verici bir tablonun olduğunu rahat bir şekilde görebiliyoruz. Genel Kurul Toplantısı’na katılan tüm siyasiler ve Bursa’nın ileri gelenleri parti fark etmeksizin Bursaspor için sımsıkı birleştiyse başarı elbette gelecektir. Tabi ki bu başarılar destek ve birliğin tüm şehrin devam ettirmesi halinde gerçekleşecektir.

Güçlü yönetim seçildi arkamıza yaslanalım onlar her türlü yapar diyorsak yanılmış oluruz. Bu yük gerçekten bir takım kişilerin yürüteceği gibi bir yük değil. Onlar şüphesiz gerekeni yapacaktır. Bursaspor’un yükü ağır ama Bursa’nın gücü ve potansiyeli de ağır. İşte buradan tüm kente seslenmek istiyorum. Bursaspor’u nasıl 2010’da birlik ve beraberliği sağlayarak Süper Lig’de şampiyon yaptıysak şimdi de aynı birlik ve beraberliği sağlayarak şampiyonluklara ulaştıralım.

Belediye başkanlarının ve taraftarların şehrin her tarafına bayrak kampanyasına katılmasını da çok kıymetli buluyorum. Bu tarz basit gibi gözüken hareketler tüm şehri ayağa kaldıracak ve yeni Bursaspor sevdalıları oluşturacaktır. Bursa’nın kaldırımlarının tekrardan yeşil-beyaza boyanması, üst geçitleri, aydınlatma direklerini, binaları, çarşıyı kısaca akla gelebilecek görünen her köşeyi Bursaspor bayraklarıyla donatılması gerçekten çok manidar.

Ayrıca Valilik onaylı ‘Yanındayım’ kampanyasına da iş insanlarının olduğu gibi her kesimin destek çıkması Bursaspor’u tekrardan ait olduğu yere hızlıca çıkartacaktır.

Haydi Bursa küllerinden yeniden doğma vakti geldi. Tüm şehir o güzel günleri özlemedik mi?